Önceki Ayet Sonraki Ayet  
43. Sûre Zuhruf/8

 فَأَهْلَكْنَا أَشَدَّ مِنْهُم بَطْشًا وَمَضَى مَثَلُ الْأَوَّلِينَ

  Fe ehleknâ eşedde minhum batşen ve medâ meselul evvelîn(evvelîne).

Kelime Karşılaştırma
fe : o zaman, bu sebeple
ehleknâ : helâk ettik
eşedde : daha şiddetli, daha güçlü
min-hum : onlardan
batşen : şiddetle yakalayarak, intikam alarak
ve medâ : ve oldu geçti
meselu : mesele, örnek, durum
el evvelîne : evvelkiler, öncekiler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Biz, onlardan daha çetinlerini de helâk ettik. Öncekilerin örneği geçti!

 Abdulbaki Gölpınarlı = Derken kuvvet bakımından, bunlardan çok daha çetin oldukları halde helâk ettik onları ve öncekilere âit kıssalar, sana anlatıldı evvelce.

 Abdullah Parlıyan = Onun için biz, kuvvetçe senin kavminden daha güçlü olanları helak ettik. O evvelki helak ettiğimiz toplumların örnekleri, nice ayetlerimizde anlatılmış geçmiştir.

 Adem Uğur = Biz bunlardan daha zorba olanları da helâk ettik. Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir.

 Ahmed Hulusi = Bu yüzden onlardan daha güçlü olan niceleri helâk ettik. . . Öncekiler ibret dolu hikâyeleriyle mazi oldu!

 Ahmet Tekin = Biz onlardan daha çok karşı koyacak güce sahip zorbaları helâk ettik. Helâk olan önceki toplumlara uygulanan ibretlik ceza kanunlarının yürürlüğü devam ediyor.

 Ahmet Varol = Biz de bunlardan daha güçlü olanları helâk ettik. Öncekilerin örneği geçti.

 Ali Bulaç = Biz de, kuvvet bakımından onlardan daha üstün olan (toplum)ları yıkıma uğrattık. Öncekilerin örneği geçti.

 Ali Fikri Yavuz = Onun için biz onlardan (Mekke’lilerden) kuvvetçe daha şiddetlilerini helâk ettik ve o evvelkilerin (hallerine dair Kur’an’da ibret) örneği geçti.

 Ali Ünal = Bu sebeple Biz, (seninle alay eden o Mekke) halkından daha kuvvetli, daha becerikli toplulukları helâk ettik; nitekim helâk edilmiş bulunan bu önceki toplulukların ibret dolu hikâyeleri anlatılmıştı.

 Bayraktar Bayraklı = Biz, bunlardan daha kuvvetli olanları da helâk ettik. Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir.

 Bekir Sadak = Bunun icin Biz de, bunlardan daha kuvvetli olanlari yok etmisizdir. Oncekilere dair nice misaller gecmistir.

 Celal Yıldırım = Bu yüzden bunlardan daha çetin, daha atılgan olan (o millet)leri yok ettik. Öncekilerin kıssaları (birçok âyetlerimizde) geçmiştir.

 Cemal Külünkoğlu = (Sonunda) şimdikilerden daha kudretli (oldukları halde) onları (yaptıkları yüzünden) helak ettik ve o eski toplumlar geçmişten bir iz, bir hatıra oldular.

 Diyanet İşleri (eski) = Bunun için Biz de, bunlardan daha kuvvetli olanları yok etmişizdir. Öncekilere dair nice misaller geçmiştir.

 Diyanet Vakfi = Biz bunlardan daha zorba olanları da helâk ettik. Nitekim öncekilerde örneği geçmiştir.

 Edip Yüksel = Şunlardan daha güçlülerini yok ettik. Öncekilerin örneği geçmiştir.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Onun için biz onlardan daha sert pençelileri helâk ettik ve evvelkilerin meseli geçti.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Onun için Biz onlardan daha sert pençelileri helak ettik. (Kur'an'da) öncekilerin misali geçti.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Biz onlardan daha kuvvetli olanları helâk ettik. Kur'an'da öncekilerin örneği de geçmiştir.

 Gültekin Onan = Biz de, kuvvet bakımından onlardan daha üstün olan (toplum)ları yıkıma uğrattık. Öncekilerin örneği geçti.

 Harun Yıldırım = Biz, onlardan kuvvet itibarı ile daha çetin olanları helak ettik. Öncekilerin misali daha evvel geçmiştir.

 Hasan Basri Çantay = Onun için biz kuvvetçe bunlardan daha çetinlerini helak ettik. O evvelki (ümmet) lerin misâl (ler) i (nice âyetlerimizde) geçmişdir.

 Hayrat Neşriyat = Hâlbuki onlardan (o sana inanmayanlardan) kuvvetçe daha çetin olanları helâk etmişizdir; nitekim öncekilerin misâli (Kur’ân’da) geçmiştir.

 İbni Kesir = Biz, bunlardan daha güçlü olanları helak ettik. Öncekilerin misali geçti.

 Kadri Çelik = Biz de kuvvet bakımından onlardan daha üstün olanları yıkıma uğrattık. (Kur'an'da) Öncekilere dair nice örnekler geçmiştir.

 Muhammed Esed = (sonunda) şimdikilerden daha kudretli (oldukları halde) onları silip yok ettik ve o eski toplumlar geçmişten bir iz, bir hatıra oldular.

 Mustafa İslamoğlu = Sonunda, şunlardan daha güçlü kuvvetli oldukları (halde) onları da helak ettik; öncekilerin meselleri daha önce geçmişti.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık bunlardan daha şiddetlisini helâk ettik ve evvelkilerin sıfatı geçmiştir.

 Ömer Öngüt = Biz onlardan daha güçlü olanları da helâk ettik. Nitekim öncekilere âit nice misaller geçmiştir.

 Şaban Piriş = Onlardan daha güçlü olanları da helak ettik. Öncekilerin örneği geçti.

 Sadık Türkmen = Biz de güç bakımından bunlardan daha çetinini helâk ettik. Nitekim evvelkilerin örneği geçmiştir!

 Seyyid Kutub = Biz de bunlardan daha güçlü olanları helâk ettik. Öncekilerin örneği geçti.

 Suat Yıldırım = Biz bunlardan, (senin Mekkeli muhataplarından) daha kuvvetli olan toplumlar helâk ettik. Nitekim öncekilerin kıssaları geçmiştir.

 Süleyman Ateş = Biz de bunlardan daha güçlü olan (o kavimler)i helâk ettik. Öncekilerin örneği geçti.

 Tefhim-ul Kuran = Biz de, kuvvet bakımından onlardan daha üstün olan (toplum)ları yıkıma uğrattık. Öncekilerin örneği geçti.

 Ümit Şimşek = Bunlardan daha güçlü olanları da Biz helâk ettik. Nitekim öncekilerin kıssaları Kur'ân'da geçmiştir.

 Yaşar Nuri Öztürk = Biz, gücü kuvveti onlardan daha üstün olanları da helâk etmişizdir. Öncekilerin örneği geçti.

 İskender Ali Mihr = Bu sebeple (Mekkelilerden) daha güçlü olanları da şiddetle yakalayarak helâk ettik. Evvelki (ümmetlere) ait misaller (daha önce) geçmişti.

 İlyas Yorulmaz = Biz onlardan zorba olan daha güçlülerini helak ettik. Onlarda öncekiler gibi geçip gitmiş oldular.