Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/81

 وَقُلْ جَاء الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُ إِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقًا

  Ve kul câel hakku ve zehekal bâtıl(bâtılu), innel bâtıle kâne zehûkâ(zehûkan).

Kelime Karşılaştırma
ve kul : ve de, söyle
câe : geldi
el hakku : hak
ve zeheka : ve yok oldu, zail oldu, ortadan kalktı
el bâtılu : bâtıl, boş olan, yanlış olan
inne : muhakkak
el bâtıle : bâtıl
kâne : oldu
zehûkan : yok olan, ortadan kalkan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkûmdur.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve de ki: Gerçek geldi, bâtıl yok olup gitti, şüphe yok ki bâtıl, zâten yok olur gider.

 Abdullah Parlıyan = Ve yine de ki: “Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan amaçsız ve anlamsız olan herşey de yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan, er geç yıkılıp gitmek zorundadır.”

 Adem Uğur = Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.

 Ahmed Hulusi = De ki: "Hak geldi, bâtıl yok oldu gitti! (Hakikat bildirildi, asılsız boş görüşler geçerliliğini yitirdi) Muhakkak ki bâtıl yok olmak zorundadır. "

 Ahmet Tekin = 'Toplumda hakça bir düzen gerçekleştirmek için İslâm, hak kitap Kur’ân geldi, batıl yıkılıp gitti. Batıl yıkılmaya mahkûmdur.' diye ilan et.

 Ahmet Varol = De ki: 'Hak geldi batıl yok oldu. Şüphesiz batıl yok olucudur.'

 Ali Bulaç = De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur."

 Ali Fikri Yavuz = De ki: “- Hak geldi ve bâtıl yok oldu gitti. Gerçekten bâtıl daima yokluğa mahkûm bulunmaktadır.”

 Ali Ünal = Şunu da ilan et: “Hak geldi ve bâtıl yok olup gitti; zaten bâtıl, bizzat mahiyeti gereği yok olup gitmeye mahkûmdur.”

 Bayraktar Bayraklı = De ki: “Hak geldi, bâtıl gitti; zaten bâtıl yok olup gitmeye mahkûmdur.”[294]

 Bekir Sadak = De ki: «Hak geldi, batil ortadan kalkmaya mahkumdur.

 Celal Yıldırım = De ki: Hakk geldi, bâtıl yok oldu ; çünkü gerçekten bâtıl yok olmaya mahkûmdur.

 Cemal Külünkoğlu = Ve yine de ki: “Değişmeyen gerçek (hak) geldi, sahte ve tutarsız olan (batıl) yıkılıp gitti. Zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır!”

 Diyanet İşleri (eski) = De ki: 'Hak geldi, batıl ortadan kalkmaya mahkumdur.'

 Diyanet Vakfi = Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.

 Edip Yüksel = Ve şunu bildir ki: 'Gerçek gelmiş, yanlış ise ortadan kalkmıştır. Zaten yanlış, yok olmağa mahkumdur.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve de ki: hak geldi bâtıl zevale erdi hakıkaten bâtıl pek zavallıdır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve de ki: «Hak geldi, batıl yok oldu; gerçekten batıl pek zavallıdır!»

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Ey Muhammed!) De ki: «Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur.»

 Gültekin Onan = De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Hiç şüphesiz batıl yok olucudur."

 Harun Yıldırım = Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.

 Hasan Basri Çantay = De ki: «Hak geldi, baatıl zeval buldu. Şübhesiz ki baatıl dâim zeval bulucudur».

 Hayrat Neşriyat = Yine de ki: 'Hak geldi, bâtıl zâil oldu! Şübhesiz ki bâtıl, yok olmaya mahkûmdur.'

 İbni Kesir = De ki: Hak geldi, batıl yıkıldı. Muhakkak batıl zaten yıkılacaktı.

 Kadri Çelik = De ki: “Hak geldi, batıl yok oldu; hiç şüphesiz batıl yok olucudur.”

 Muhammed Esed = Ve yine de ki: "Değişmeyen gerçek geldi, sahte ve tutarsız olan yıkılıp gitti; zaten sahte ve tutarsız olan er geç yıkılıp gitmek zorundadır!"

 Mustafa İslamoğlu = Yine de ki: "Hak geldi, batıl ise yıkılıp gitti; çünkü her batıl zaten yıkılıp gitmeye mahkumdur!"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve de ki: «Hak geldi ve bâtıl müzmahil oldu. Şüphe yok ki, bâtıl muzmahil olmuştur.»

 Ömer Öngüt = De ki: “Hak geldi, bâtıl zâil oldu. Çünkü bâtıl yok olmaya mahkûmdur. ”

 Şaban Piriş = Deki, “Hak geldi, batıl yıkıldı. Zaten batıl yıkılmaya mahkumdur.”

 Sadık Türkmen = De ki: “Gerçek/hak geldi, batıl/yalan olan yok olup gitti. Şüphesiz, yalan/batıl olan yok olup gitmeye mahkûmdur.”

 Seyyid Kutub = De ki; «Hak geldi, batıl yokoldu. Zaten batıl yokolmaya mahkumdur.»

 Suat Yıldırım = De ki: "Hak geldi, batıl yıkılıp gitti. Çünkü batıl, yok olmaya mahkûmdur."

 Süleyman Ateş = De ki: "Hak geldi, bâtıl gitti; zaten bâtıl yok olmağa mahkûmdur."

 Tefhim-ul Kuran = (Ey Muhammed!) De ki: «Hak geldi, batıl yok oldu. Elbette batıl yok olmaya mahkumdur.»

 Ümit Şimşek = Yine de ki: Hak geldi, bâtıl yok oldu. Şüphesiz ki bâtıl yok olmaya mahkûmdur.

 Yaşar Nuri Öztürk = Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur.

 İskender Ali Mihr = De ki: “Hak geldi, bâtıl zail oldu (yok oldu). Muhakkak ki bâtıl yok olacaktır (yok olmaya mahkûmdur).”

 İlyas Yorulmaz = Ve yine deki “Hak geldi, batıl yok oldu. Zaten batıl (hak geldikten sonra) yok olup gitmeye mahkûmdur. ”