Önceki Ayet Sonraki Ayet  
23. Sûre Mü’minûn/82

 قَالُوا أَئِذَا مِتْنَا وَكُنَّا تُرَابًا وَعِظَامًا أَئِنَّا لَمَبْعُوثُونَ

  Kâlû e izâ mitnâ ve kunnâ turâben ve izâmen e innâ le meb’ûsûn(meb’ûsûne).

Kelime Karşılaştırma
kâlû : dediler
e izâ mitnâ : öldüğümüz zaman mı
ve kunnâ : ve biz olduk
turâben : toprak
ve izâmen : ve kemik
e : mı
innâ : muhakkak, gerçekten
le meb’ûsûne : mutlaka beas edilenler, yeniden diriltilenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Dediler ki: “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz?”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Dediler ki: Öldükten ve toz toprak ve kemik kesildikten sonra mı diriltileceğiz?

 Abdullah Parlıyan = biz ölüp, toprak ve kemik olduktan sonra, tekrar mı diriltileceğiz? derler.

 Adem Uğur = Dediler ki: Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?

 Ahmed Hulusi = Dediler ki: "Ölüp, toprak ve kemikler olduğumuzda gerçekten yeni bir yapıyla yaşama devam edecek miyiz?"

 Ahmet Tekin = 'Ölüp de toprak ve kemik yığını haline geldiğimiz zaman mı, biz mi, yeniden diriltilecek mişiz?' dediler.

 Ahmet Varol = Dediler ki: 'Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz mi o zaman tekrar diriltileceğiz?

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?"

 Ali Fikri Yavuz = Şöyle demişlerdi: “- Biz ölüb de bir toprak ve bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, cidden biz mi diriltilmiş olacağız?

 Ali Ünal = “Şimdi biz, ölüp toprak ve kupkuru kemik yığını haline geldikten sonra, yani biz o halde iken diriltilip mezarlarımızdan çıkarılacağız, öyle mi?

 Bayraktar Bayraklı = (82-83) Öncekiler: “Ölüp, toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? Andolsun ki, biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir” demişlerdi.

 Bekir Sadak = (82-83) Oncekiler: «Olup toprak ve bir yigin kemik oldugumuzda mi diriltilecegiz? And olsun ki biz ve daha once de babalarimiz tehdit edilmisti; bu, oncekilerin masallarindan baska birsey degildir» demislerdi.

 Celal Yıldırım = Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman diriltilip kaldırılacak mıyız ?

 Cemal Külünkoğlu = (82-83) Dediler ki: “Gerçekten biz, ölüp bir toprak ve kemik yığını hâline geldikten sonra mı tekrar diriltileceğiz? Yemin olsun ki, bu tehdit şimdi bize yöneltildiği gibi daha önce atalarımıza da yöneltilmişti. Bu eskilerin masallarından başka bir şey değildir.”

 Diyanet İşleri (eski) = (82-83) Öncekiler: 'Ölüp toprak ve bir yığın kemik olduğumuzda mı diriltileceğiz? And olsun ki biz ve daha önce de babalarımız tehdit edilmişti; bu, öncekilerin masallarından başka birşey değildir' demişlerdi.

 Diyanet Vakfi = Dediler ki: Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?

 Edip Yüksel = Ve şöyle dediler: 'Biz öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı dirileceğiz?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = «Öldüğümüz ve bir türab, bir yığın kemik olduğumuz vakıt mı, cidden biz mi mutlak ba'solunacağız?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = ki: «ölüp de bir toprak, bir yığın kemik olduğumuz zaman mı, sahi biz mi mutlaka diriltileceğiz?

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dediler ki: «Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?»

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?"

 Harun Yıldırım = Dediler ki: Sahi biz, ölüp de bir toprak ve kemik yığını haline gelmişken, mutlaka yeniden diriltileceğiz öyle mi?

 Hasan Basri Çantay = Onlar «Öldüğümüz ve bir toprak ve kemik olduğumuz zaman mı, hakıykaten biz mi diriltilib kaldırılacakmışız?» demişlerdi.

 Hayrat Neşriyat = Dediler ki: 'Öldüğümüz ve bir toprak ve bir kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz mi yeniden diriltilecek kimseler olacakmışız?'

 İbni Kesir = Onlar demişlerdi ki: Ölüp de toprak ve kemik yığını olduğumuzda mı, gerçekten biz mi diriltileceğiz?

 Kadri Çelik = Dediler ki: “Öldüğümüz ve de bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, biz mutlaka diriltilmiş olacaklar mıyız?”

 Muhammed Esed = "Biz öldükten, toza toprağa, kemiğe dönüştükten sonra, yeniden diriltileceğiz, öyle mi?" derler.

 Mustafa İslamoğlu = "Ne yani" dediler, "biz ölüp gittikten, toza toprağa karışmış bir iskelet halini aldıktan sonra tekrar mı diriltileceğiz?

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Öldüğümüz ve toprak ve kemikler olduğumuz zaman mı biz herhalde diriltilip kaldırılacağız?»

 Ömer Öngüt = Dediler ki: “Ölüp de toprak ve kemik yığını hâline geldiğimiz zaman mı, biz mi diriltileceğiz?”

 Şaban Piriş = -Ölüp, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz yeniden diriltileceğiz? dediler.

 Sadık Türkmen = Dediler ki: “Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı?! Sahi, biz mi mutlaka yeniden diriltileceğiz?

 Seyyid Kutub = Biz ölüp de toprak ve kemik olduktan sonra yeniden mi diriltileceğiz?

 Suat Yıldırım = (82-83) "Ölüp toprak ve kemik haline geldikten sonra biz dirilecekmişiz ha! Bize de, daha önce babalarımıza da bu vaad edilip durdu. Doğrusu bu dirilme işi, öncekilerin masallarından başka bir şey değil!" dediler.

 Süleyman Ateş = "Öldüğümüz, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, biz mi diriltileceğiz?" dediler.

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecek mişiz?»

 Ümit Şimşek = Dediler ki: 'Ölüp de toprağa karıştıktan, kemik yığınına dönüştükten sonra mı tekrar diriltileceğiz?

 Yaşar Nuri Öztürk = Dediler ki: "Ölüp, toprak ve kemik haline geldiğimiz zaman mı, gerçekten o zaman mı diriltileceğiz?"

 İskender Ali Mihr = “Öldüğümüz, toprak ve kemik olduğumuz zaman mı? Gerçekten, mutlaka biz beas mı edileceğiz (yeniden mi diriltileceğiz)?” dediler.

 İlyas Yorulmaz = “Biz öldükten, toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra mı yeniden diriltileceğiz?”