Önceki Ayet Sonraki Ayet  
20. Sûre Tâ-Hâ/93

 أَلَّا تَتَّبِعَنِ أَفَعَصَيْتَ أَمْرِي

  Ellâ tettebiani, e fe asayte emrî.

Kelime Karşılaştırma
ellâ tettebia-ni : niçin bana tâbî olmadın
e fe asayte : yoksa asi mi oldun
emrî : emrime
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (92-93) Mûsâ, (Tûr’dan dönünce) şöyle dedi: “Ey Hârûn! Saptıklarını gördüğün zaman bana uymana ne engel oldu? Yoksa emrime karşı mı geldin?”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bana uymadın, yoksa emrime isyan mı ettin?

 Abdullah Parlıyan = bana uymadın, yoksa emrime karşı mı geldin?”

 Adem Uğur = (Neden) benim yolumu takip etmedin? Emrime âsi mi oldun?

 Ahmed Hulusi = "Bana tâbi olarak (onlara doğruyu göstermedin)? Emrime isyan mı ettin?"

 Ahmet Tekin = 'Neden benim yolumu takip etmedin? Benim kurduğum düzene karşı mı çık-tın?'

 Ahmet Varol = Neden bana uymadın? Emrime karşı mı geldin?

 Ali Bulaç = "Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?"

 Ali Fikri Yavuz = (92-93) Mûsa dönüşünde kardeşine) dedi ki: “- Harûn! Seni engelliyen ne oldu ki, bunların sapıklığa düştüğünü gördüğün vakit benim ardımca yürümedin (tavsiyemi tutub onlarla mücadele etmedin), emrime isyan mı ettin?”

 Ali Ünal = “Benim yolumca gitmedin? Yoksa emrime karşı mı geldin?”

 Bayraktar Bayraklı = (92-93) Mûsâ döndüğünde, “Ey Hârûn!” dedi. “Sana ne engel oldu da, bunların sapıklığa düştüklerini gördüğün vakit peşimden gelmedin? Emrime âsi mi oldun?”

 Bekir Sadak = (92-93) Musa gelince: «Harun! Onlarin sapittigini gorunce seni benim yolumdan gitmekten alikoyan nedir? Benim emrime karsi mi geldin?» dedi.

 Celal Yıldırım = (92-93) Musâ : «Ey Harun !» de di, «onların sapıttığını gördüğün zaman bana uymandan (yolumu takip etmekten) seni alıkoyan neydi ? Yoksa emrime karşı mı geldin ?»

 Cemal Külünkoğlu = (92-93) (Ve Musa Tur Dağından döndüğünde kardeşine:) “Ey Harun! Bunların yoldan çıktığını gördüğün halde, seni tutan ne oldu? Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?” dedi (ve saçından sakalından tutup çekmeye başladı).

 Diyanet İşleri (eski) = (92-93) Musa gelince: 'Harun! Onların sapıttığını görünce seni benim yolumdan gitmekten alıkoyan nedir? Benim emrime karşı mı geldin?' dedi.

 Diyanet Vakfi = (92-93) (Musa, döndüğünde:) Ey Harun! dedi, sana ne engel oldu da, bunların dalâlete düştüklerini gördüğün vakit peşimden gelmedin? Emrime âsi mi oldun?

 Edip Yüksel = 'Bana uymazlarken? Emrime karşı mı geldin?'

 Elmalılı Hamdi Yazır = benim ardımca gelmedin, emrime ısyan mı ettin

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = peşimden gelmedin. Benim emrime isyan mı ettin?» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = «(Neden) benim yolumu takip etmedin, benim emrime karşı mı geldin?»

 Gültekin Onan = "Niye bana uymadın, buyruğuma baş mı kaldırdın?"

 Harun Yıldırım = (Neden) benim yolumu takip etmedin? Emrime âsi mi oldun?

 Hasan Basri Çantay = (92-93) Musa (avdetinde) dedi ki: «Ey Harun, bunların sapdıklarını gördüğün zaman bana tâbi olmandan seni men eden ne idi? Sen benim emrime isyan mı etdin»?

 Hayrat Neşriyat = (92-93) (Mûsâ dönünce:) 'Ey Hârûn! Onları dalâlete düşmüş gördüğün zaman, seni benim yolumda gitmekten ne alıkoydu? Yoksa benim emrime karşı mı geldin?' dedi.

 İbni Kesir = Benim ardımdan gelmekten? Yoksa benim emrime karşı mı geldin?

 Kadri Çelik = “Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?”

 Muhammed Esed = (Neydi, onları terk edip) beni izlemekten (seni alıkoyan)? Yoksa, (bile bile) benim emrime karşı mı geldin?"

 Mustafa İslamoğlu = Bana uyman gerekmiyor muydu? Şimdi sen emrime karşı gelmiş olmadın mı?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = «Ki, benim ardımca gelmedin? Emrime isyan mı ettin?»

 Ömer Öngüt = “Neden bana uymadın? Emrime karşı mı geldin?”

 Şaban Piriş = Bana tabi olmadın mı? Emrime karşı mı geldin?

 Sadık Türkmen = Bana neden tâbi olmadın? Emrime isyan mı ettin?!”

 Seyyid Kutub = Niye beni izleyerek onlara karşı koymadın? Yoksa emrime karşı mı geldin?

 Suat Yıldırım = (92-93) Mûsâ döndüğünde bu durumu bilmediğinden: "Harun!" dedi, "onların saptığını gördüğünde benim izimce gelmene ne mani oldu, yoksa emrime karşı mı geldin?" deyip onu sakalından tutarak çekmeye başladı.

 Süleyman Ateş = "Neden bana uymadın, buyruğuma karşı mı geldin?" (Ve kardeşinin sakalından tutup çekmeğe başladı.)

 Tefhim-ul Kuran = «Niye bana uymadın, emrime baş mı kaldırdın?»

 Ümit Şimşek = 'Niçin bana uymadın? Yoksa emrime karşı mı geliyorsun?'

 Yaşar Nuri Öztürk = Benim ardım sıra gelmedin. Emrime isyan mı ettin?"

 İskender Ali Mihr = Niçin bana tâbî olmadın? Yoksa emrime isyan mı ettin?

 İlyas Yorulmaz = “Yoksa bana tabi olmamayı ve benim emrime isyan etmeyi mi istiyorsunuz?” dedi.