Önceki Ayet Sonraki Ayet  
11. Sûre Hûd/95

 كَأَن لَّمْ يَغْنَوْاْ فِيهَا أَلاَ بُعْدًا لِّمَدْيَنَ كَمَا بَعِدَتْ ثَمُودُ

  Ke en lem yagnev fîhâ, e lâ bu’den li medyene kemâ baıdet semûd(semûdu).

Kelime Karşılaştırma
ke : gibi
en lem yagnev : yaşamadılar, var olmadılar
fî-hâ : onun içinde, orada
e lâ : (öyle) değil mi, olmadı mı
bu’den : uzak oldu, uzaklaştırıldı
li medyene : Medyen kavmi için
kemâ : gibi
baıdet : uzak oldu
semûdu : Semud kavmi
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Biliniz ki Semûd kavmi Allah’ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Sanki yurtlarında hiç yaşamamışlar, hiç oturmamışlardı. Bilin ki uzaklık Medyen ehline, nitekim Semûd da öylece uzaklaşıp gitti.

 Abdullah Parlıyan = Sanki daha önce orada hiç yaşamamışlar gibi. İşte böylece silinip gitti Medyen halkı, Semûd toplumunun yok olduğu gibi.

 Adem Uğur = Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.

 Ahmed Hulusi = Sanki hiç yaşamamışlardı orada. . . Kesinkes bilin ki, hakikatlerinden uzak düşmüş bir yaşam Medyen (halkı) içindir, Semud (halkının) uzak oldukları gibi.

 Ahmet Tekin = Sanki o topraklarda, hiç yaşamamış, hiç güzel gün görmemiş gibiydiler. Semûd kavminin, Allah’ın rahmetinden, korumasından uzak olduğu gibi, Medyen halkının da O’nun rahmetinden, korumasından uzaklaştırılmasından ibret alın.

 Ahmet Varol = Sanki orada hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki, Semud halkı (Allah'ın rahmetinden) uzaklaştırıldığı gibi Medyen halkı da uzaklaştırıldı.

 Ali Bulaç = Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi).

 Ali Fikri Yavuz = Sanki orada hiç şenlik kurmamışlaradı. Bakın, Semûd kavmi nasıl helâk olduysa, Medyen halkı da öylece helâk olmuştur.

 Ali Ünal = Sanki bir zaman bolluk içinde orada hiç yaşamamışlardı. Evet, yıkılsın ve yok olsun gitsin Medyen halkı, yok olup gittiği gibi Semûd’un!

 Bayraktar Bayraklı = Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi Allah'ın rahmetinden uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.[216]

 Bekir Sadak = Sanki orada hic yasamamislardi. Bilin ki Semud milleti Allah'in rahmetinden uzaklastigi gibi Medyen halki da uzaklasti.*

 Celal Yıldırım = Buyruğumuz gelince, Şuâyb'ı ve beraberindeki imân edenleri rahmetimizle kurtardık. Zâlimleri ise korkunç bir ses ve uğultu yakalayıverdi; evlerinde dizüstü çöküp kaldılar. Orada hiç bulunmamış, yaşamamış gibi oldular. Dikkat edin, Semûd kavmi nasıl (ilâhî) rahmetten uzak kaldıysa Medyen de uzak kaldı.

 Cemal Külünkoğlu = Sanki orada hiç barınmamışlardı. Haberiniz olsun ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.

 Diyanet İşleri (eski) = Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki Semud milleti Allah'ın rahmetinden uzaklaştığı gibi Medyen halkı da uzaklaştı.

 Diyanet Vakfi = Sanki orada hiç barınmamışlardı. Biliniz ki, Semûd kavmi (Allah'ın rahmetinden) uzak olduğu gibi Medyen kavmi de uzak oldu.

 Edip Yüksel = Sanki orada hiç yaşamamışlar gibi... Semud, nasıl yok edildiyse, Medyen de öylece yok edildi.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Sanki orada şenlik kurmamışlardı bak Semûd defi'olduğu gibi Medyen de defi'oldu gitti

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Sanki orada şenlik kurmamışlardı. Bak işte Semud defolup gittiği gibi Medyen de defolup gitti.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Sanki orada hiç güzel gün görmemişlerdi. Dikkat edin, Semud kavmi nasıl helâk olup gittiyse Medyen de öyle yok olup gitti.

 Gültekin Onan = Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi. Haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Tanrı'nın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi).

 Harun Yıldırım = Sanki orada yaşamış değillerdi. Haberiniz olsun; Semud’a nasıl uzaklık verildiyse Medyen de uzaklaştı.

 Hasan Basri Çantay = Sanki onlar zâten orada oturmamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud (kavmi) rahmet-i ilâhiyyeden nasıl uzaklaşdıysa Medyen (kavmi) ne de öylece bir uzaklık (verildi).

 Hayrat Neşriyat = Sanki orada hiç oturmamışlardı! Dikkat edin! Semûd (kavmi rahmetimizden uzak kalmakla) helâk olduğu gibi, Medyen (halkı) da öyle helâk olsun!

 İbni Kesir = Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Bilin ki; Semud da Medyen de Allah'ın rahmetinden uzaklaştı.

 Kadri Çelik = Sanki orada refah içinde hiç yaşamamışlardı. İyi bilin ki Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse, Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık olsun.

 Muhammed Esed = sanki daha önce hiç orada yaşamamışlar gibi. İşte böyle silinip gitti Medyen (halkı), tıpkı Semud (halkının) silinip gittiği gibi.

 Mustafa İslamoğlu = Sanki onlar hiç yaşamamıştılar. Unutmayınız ki Medyen tarih sahnesinden, tıpkı Semud'un silindiği gibi silindi.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Sanki onlar orada yaşamamışlardı. Haberiniz olsun, Semûd uzaklaştığı gibi Medyen için de bir uzaklaşma olsun.

 Ömer Öngüt = Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Haberiniz olsun ki Semud kavmi nasıl uzaklaşıp gittiyse, Medyen kavmi de öyle uzaklaşıp gitti.

 Şaban Piriş = Sanki orada hiç yaşamamışlardı. Dikkat edin, Semûd’un mahvolduğu gibi Medyen de mahvoldu.

 Sadık Türkmen = Sanki, orada hiç şenlik kurup eğlenmemişlerdi! İyi bilin ki; Medyen defolup gitti! Semûd’un defolup gittiği gibi!..

 Seyyid Kutub = Sanki az önce o evlerde yaşayanlar onlar değildi. Hey, Semudoğulları nasıl kahroldularsa, Medyenoğulları da öyle kahrolsunlar!

 Suat Yıldırım = (94-95) Azap emrimiz gelince, tarafımızdan bir lütuf olarak Şuayb ve beraberindeki müminleri o azaptan kurtardık. Zulmedenleri ise o korkunç ses bastırıverdi de diyarlarında çökekaldılar. Sanki hiç orada yaşamamış gibi oldular... Evet, Semûd halkı defolup gittiği gibi Medyen halkı da defoldu gitti!

 Süleyman Ateş = Sanki orada hiç şenlik kurmamışlardı! İyi bilin ki, Semûd (kavmi) nasıl uzaklaşıp gittiyse Medyen halkı da öyle uzaklaşıp gitti.

 Tefhim-ul Kuran = Sanki orada hiç refah içinde yaşamamışlar gibi, haberiniz olsun; Semud (halkına) nasıl bir uzaklık verildiyse Medyen (halkına da Allah'ın rahmetinden öyle) bir uzaklık (verildi) .

 Ümit Şimşek = Sanki onlar orada hiç yaşamamışlardı. İşte, bakın, Medyen de Semud gibi yok olup gitti.

 Yaşar Nuri Öztürk = Sanki hiç yurt tutmamışlardı orada. Bakıp görün ki, Medyen de tıpkı Semûd gibi, dönüşü olmayan bir gidişle gitti.

 İskender Ali Mihr = Orada hiç yaşanmamış gibiydi. Medyen kavmi de, Semud kavminin (Allah’ın rahmetinden) uzak olduğu gibi (Allah’ın rahmetinden) uzaklaştırılmadı mı?

 İlyas Yorulmaz = Sanki onlar orada hiç yaşamamış gibi oldular. Semud kavmi yok edilip yer yüzünden silindiği gibi, Medyen halkı da yok edilmeyi hak etmedi mi?