وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُم مِّن قَرْنٍ هَلْ تُحِسُّ مِنْهُم مِّنْ أَحَدٍ أَوْ تَسْمَعُ لَهُمْ رِكْزًا
Ve kem ehleknâ kablehum min karnin, hel tuhıssu minhum min ehadin ev tesmeu lehum rikzâ(rikzen).
| ve kem | : ve kaç, nice |
| ehleknâ | : helâk ettik |
| kable-hum | : onlardan önce |
| min karnin | : aynı zamanın insanlarından, nesillerden |
| hel | : mı, var mı |
| tuhıssu | : sen hissediyorsun, farkına varıyorsun, görüyorsun |
| min-hum | : onlardan |
| min ehadin | : birisini |
| ev | : veya |
| tesmeu | : sen duyuyorsun |
| lehum | : onları, onların |
| rikzen | : gizli ses, fısıltı, ufacık ses |
Diyanet İşleri = Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Onlardan hiçbirini hissediyor yahut onların bir fısıltısını olsun işitiyor musun?
Abdulbaki Gölpınarlı = Onlardan önce nice ümmetleri helâk ettik. Onlardan bir kişiyi bile duyuyor musun, yahut bir tânesinin olsun, sesini işitiyor musun?
Abdullah Parlıyan = Onlardan önce nice toplumları helak ettik, şimdi bunlardan hiçbirini görüyor, yahut derinden bir iniltileri olsun işitiyor musun?
Adem Uğur = Biz, onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Sen, onlardan herhangi birinden (bir varlık emâresi) hissediyor veya onlara ait cılız bir ses işitiyor musun?
Ahmed Hulusi = Onlardan önce de nice nesilleri helâk ettik. . . Onlardan herhangi birini hissediyor yahut onların fısıltılarını işitiyor musun?
Ahmet Tekin = Biz, peygamberleri yalanlamaları sebebiyle onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Bunları da helâk etmeye gücümüz ye-ter. Sen, onların herhangi birinden, bir varlık emaresi hissediyor veya onlara ait cılız bir ses işitiyor musun?
Ahmet Varol = Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Şimdi onlardan birini hissediyor veya bir fısıltılarını duyuyor musun?
Ali Bulaç = Biz, onlardan önce nice insan nesillerini yıkıma uğrattık; (şimdiyse) onlardan hiç birini hissediyor veya onların fısıltılarını duyuyor musun?
Ali Fikri Yavuz = Hem onlardan (ey Rasûlüm, senin kavminden) önce nice asırlar halkını helâk ettik. Hiç onlardan birini hissedip görüyor musun, yahud onların hafif bir sesini işitiyor musun?
Ali Ünal = Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Şimdi o nesillerden varlığını hissettiğin veya sesini duyduğun tek bir kişi olsun var mıdır?
Bayraktar Bayraklı = Çünkü onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Şimdi sen, onlardan herhangi birinden bir varlık işareti hissedebiliyor veya onlara ait cılız bir ses işitebiliyor musun?[313]
Bekir Sadak = Onlardan once nice nesilleri yok ettik, simdi onlardan hicbirini duyuyor veya bir ses isitiyor musun?*
Celal Yıldırım = Ve onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Onlardan birini olsun hissediyor musun veya onların bir fısıltısını duyuyor musun ?
Cemal Külünkoğlu = Biz bu inatçılardan önce nice kuşakları yok ettik. Şimdi onların hiçbirini ortalıkta görüyor ya da onlardan gelen en küçük bir ses duyuyor musun?
Diyanet İşleri (eski) = Onlardan önce nice nesilleri yok ettik, şimdi onlardan hiçbirini duyuyor veya bir ses işitiyor musun?
Diyanet Vakfi = Biz, onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Sen, onlardan herhangi birinden (bir varlık emâresi) hissediyor veya onlara ait cılız bir ses işitiyor musun?
Edip Yüksel = Onlardan önce nice toplumları yok ettik: hiçbirini algılıyor musun, ya da fısıltılarını işitiyor musun?
Elmalılı Hamdi Yazır = Hem onlardan evvel nice karn helâk ettik, hiç onlardan birini hissediyor musun, yâhud gizli bir seslerini işitiyor musun?
Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Bir de onlardan önce nice kuşakları helak ettik. Hiç onlardan birini hissediyor musun veya onların gizli bir seslerini işitiyor musun?
Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hem onlardan önce nice nesilleri helak ettik. (Şimdi) onlardan hiçbirini görüyor musun, yahud onların hafif bir sesini işitiyor musun?
Gültekin Onan = Biz, onlardan önce nice insan nesillerini yıkıma uğrattık; (şimdiyse) onlardan hiç birini hissediyor veya onların fısıltılarını duyuyor musun?
Harun Yıldırım = Biz, onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Sen, onlardan herhangi birinden hissediyor veya onlara ait cılız bir ses işitiyor musun?
Hasan Basri Çantay = Biz onlardan evvel nice asırlar (halkını) helak etdik. (Şimdi) bunlardan hiç birini hissediyor (görüyor), yahud gizli bir sesini bile işidiyor musun?
Hayrat Neşriyat = (Biz) onlardan önce de nice nesilleri helâk ettik. Şimdi kendilerinden hiçbir kimseyi hissediyor veya onların hafif bir sesini (olsun) işitiyor musun?
İbni Kesir = Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Şimdi onlardan hiç bir varlık emaresi hissediyor veya bir ses işitiyor musun?
Kadri Çelik = Biz, onlardan önce nice kuşakları yıkıma uğrattık; (şimdi) onlardan hiç birini hissediyor veya onlara ait en küçük bir ses işitiyor musun?
Muhammed Esed = çünkü, onlardan önce gelip geçen nice kuşakları yok ettik; (şimdi) onlardan herhangi birinin varlığını hissediyor ya da, alçak sesle de olsa hiç onlardan söz edildiğini duyuyor musun?
Mustafa İslamoğlu = Zira Biz onlardan önce nice uygarlıkları helak etmişizdir: sen onlardan herhangi birinin varlığını hissediyor, ya da onların ardından bir tek çıtırtı olsun duyabiliyor musun?
Ömer Nasuhi Bilmen = Ve onlardan evvel nice kavimleri helâk ettik. Hiç onlardan bir şahsı görüyor musun? Veya onlar için bir gizli ses işitiyor musun?
Ömer Öngüt = Onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Şimdi onlardan hiçbirini hissediyor veya bir ses işitiyor musun?
Şaban Piriş = Onlardan önce nice nesilleri yok ettik. Hiç onlardan bir varlık emaresi hissediyor veya bir fısıltı işitiyor musun?
Sadık Türkmen = Onlardan önce nice kuşakları helâk ettik, onlardan hiçbirini hissedip görüyor musun? Veya onlara ait bir fısıltı işitiyor musun?
Seyyid Kutub = Biz bu inatçılardan önce nice kuşakları yokettik. Şimdi onların hiçbirini ortalıkta görüyor musun, yada onlardan kaynaklanan en zayıf bir ses kulağına geliyor mu?
Suat Yıldırım = Hem Biz onlardan önce nice nesiller imha ettik! Onlardan hissedip gördüğün yahut sesini işittiğin bir tek kişi bile var mıdır?
Süleyman Ateş = Biz onlardan önce nice nesilleri helâk ettik. Şimdi onlardan hiçbirini duyuyor musun, yahut onların gizli bir sesini işitiyor musun?
Tefhim-ul Kuran = Biz, onlardan önce nice insan kuşaklarını yıkıma uğrattık; (şimdiyse) onlardan hiç birini hissediyor ya da onların fısıltılarını duyuyor musun?
Ümit Şimşek = Onlardan önce de Biz nice nesiller helâk ettik. Şimdi onlardan, gördüğün, yahut fısıltısını işittiğin birileri var mı?
Yaşar Nuri Öztürk = Biz onlardan önce de nice kuşaklar helâk ettik. Onlardan herhangi birini hissediyor musun, yahut onların bir iniltisini duyuyor musun?
İskender Ali Mihr = Ve onlardan önce nice nesiller helâk ettik. Onlardan birini görüyor musun? Veya onların ufacık bir sesini duyuyor musun?
İlyas Yorulmaz = Onlardan önce nice toplulukları yok ettik. Şimdi onlardan birisini hissedebiliyor musun veya onlardan fısıltı da olsa bir ses işitebiliyor musun?