وَاللَّيْلِ إِذَا يَغْشَى

 Leyl / 1 -

 Diyanet Vakfi = (1-4) (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki işleriniz başka başkadır.


وَالنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّى

 Leyl / 2 -

 Diyanet Vakfi = (1-4) (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki işleriniz başka başkadır.


وَمَا خَلَقَ الذَّكَرَ وَالْأُنثَى

 Leyl / 3 -

 Diyanet Vakfi = (1-4) (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki işleriniz başka başkadır.


إِنَّ سَعْيَكُمْ لَشَتَّى

 Leyl / 4 -

 Diyanet Vakfi = (1-4) (Karanlığı ile etrafı) bürüyüp örttüğü zaman geceye, açılıp ağardığı vakit gündüze, erkeği ve dişiyi yaratana yemin ederim ki işleriniz başka başkadır.


فَأَمَّا مَن أَعْطَى وَاتَّقَى

 Leyl / 5 -

 Diyanet Vakfi = (5-7) Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız).


وَصَدَّقَ بِالْحُسْنَى

 Leyl / 6 -

 Diyanet Vakfi = (5-7) Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız).


فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْيُسْرَى

 Leyl / 7 -

 Diyanet Vakfi = (5-7) Artık kim verir ve sakınırsa, en güzeli de tasdik ederse, biz de onu en kolaya hazırlarız (onda başarılı kılarız).


وَأَمَّا مَن بَخِلَ وَاسْتَغْنَى

 Leyl / 8 -

 Diyanet Vakfi = (8-11) Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez.


وَكَذَّبَ بِالْحُسْنَى

 Leyl / 9 -

 Diyanet Vakfi = (8-11) Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez.


فَسَنُيَسِّرُهُ لِلْعُسْرَى

 Leyl / 10 -

 Diyanet Vakfi = (8-11) Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez.


وَمَا يُغْنِي عَنْهُ مَالُهُ إِذَا تَرَدَّى

 Leyl / 11 -

 Diyanet Vakfi = (8-11) Kim cimrilik eder, kendini müstağni sayar, en güzeli de yalanlarsa, biz de onu en zora hazırlarız. Düştüğü zaman da malı kendisine hiç fayda vermez.


إِنَّ عَلَيْنَا لَلْهُدَى

 Leyl / 12 -

 Diyanet Vakfi = (12-13) Doğru yolu göstermek bize aittir. Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.


وَإِنَّ لَنَا لَلْآخِرَةَ وَالْأُولَى

 Leyl / 13 -

 Diyanet Vakfi = (12-13) Doğru yolu göstermek bize aittir. Şüphesiz ahiret de dünya da bizimdir.


فَأَنذَرْتُكُمْ نَارًا تَلَظَّى

 Leyl / 14 -

 Diyanet Vakfi = (Ey insanlar!) Alev alev yanan bir ateşle sizi uyardım.


لَا يَصْلَاهَا إِلَّا الْأَشْقَى

 Leyl / 15 -

 Diyanet Vakfi = (15-16) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren kötüler girer.


الَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّى

 Leyl / 16 -

 Diyanet Vakfi = (15-16) O ateşe, ancak yalanlayıp yüz çeviren kötüler girer.


وَسَيُجَنَّبُهَا الْأَتْقَى

 Leyl / 17 -

 Diyanet Vakfi = (17-18) Temizlenmek üzere malını hayra veren iyiler ondan (ateşten) uzak tutulur.


الَّذِي يُؤْتِي مَالَهُ يَتَزَكَّى

 Leyl / 18 -

 Diyanet Vakfi = (17-18) Arınmak uğruna malını hayra harcayan takvâ sahipleri, o ateşten uzak tutulacaktır.


وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُ مِن نِّعْمَةٍ تُجْزَى

 Leyl / 19 -

 Diyanet Vakfi = (19-21) Yüce Rabbinin rızasını istemekten başka onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır.


إِلَّا ابْتِغَاء وَجْهِ رَبِّهِ الْأَعْلَى

 Leyl / 20 -

 Diyanet Vakfi = (19-21) Yüce Rabbinin rızasını istemekten başka onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır.


وَلَسَوْفَ يَرْضَى

 Leyl / 21 -

 Diyanet Vakfi = (19-21) Yüce Rabbinin rızasını istemekten başka onun nezdinde hiçbir kimseye ait şükranla karşılanacak bir nimet yoktur. Ve o (buna kavuşarak) hoşnut olacaktır.