Önceki Ayet Sonraki Ayet  
37. Sûre Sâffât/19

 فَإِنَّمَا هِيَ زَجْرَةٌ وَاحِدَةٌ فَإِذَا هُمْ يَنظُرُونَ

  Fe innemâ hiye zecratun vâhıdetun fe izâ hum yenzurûn(yenzurûne).

Kelime Karşılaştırma
fe : işte o zaman
innemâ : yalnızca, sadece
hiye : o
zecretun : haykırış, çığlık
vâhıdetun : bir tek
fe izâ hum : işte o zaman onlar
yenzurûne : bakacaklar, görecekler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = O ancak şiddetli bir sesten ibarettir. Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş hazır) beklemektedirler.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Gerçekten de ancak bir tek bağrıştan ibârettir de birdenbire görüverirler ki dirilmişler.

 Abdullah Parlıyan = Bir tek haykırış yetecek. Bir de bakmışlar ki, hepsi diriltilmişler.”

 Adem Uğur = O (diriltme) korkunç bir sesten ibaret olacak, o anda hemen onların gözleri açılıp etrafa bakacaklar.

 Ahmed Hulusi = O ancak bir tek çığlık; birden onlar bakınırlar!

 Ahmet Tekin = 'Diriltmek için kesinlikle bir tek emir, bir komut yetecek. Derhal onların gözleri açılacak.'

 Ahmet Varol = O sadece bir tek çığlıktan ibarettir. Hemen bakıp kalırlar.

 Ali Bulaç = İşte o, yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir; artık kendileri (diriltilmiş olarak) bakıp duruyorlar.

 Ali Fikri Yavuz = Çünkü o, (Sûr’a ikinci defa) bir üfürüştür ki, derhal kabirlerinden kalkıb başlarına gelecek şeyi gözetlerler.

 Ali Ünal = Her şey, sadece tek bir emredici sesten ibaret olacak; ve işte, hepsi (mezarlarından kalkmış, dehşet içinde) etraflarına bakınmaktadır.

 Bayraktar Bayraklı = O iş, sadece korkunç bir sesten ibarettir. Hemen onlar, diriltilmiş olarak bakıyorlardır.

 Bekir Sadak = Tek bir ciglik. Hemen bakip kalirlar.

 Celal Yıldırım = Bir tek haykırış yetecek; hemen (dirilip kalktıklarını) görürler.

 Cemal Külünkoğlu = O (diriliş anı) sadece şiddetli bir sesten (ikinci Sur'a üfürülüşten) ibarettir. Bir de bakarsın ki onlar (diriltilmiş şaşkın şaşkın) bakıp duruyorlar.

 Diyanet İşleri (eski) = Tek bir çığlık. Hemen bakıp kalırlar.

 Diyanet Vakfi = O (diriltme) korkunç bir sesten ibaret olacak, o anda hemen onların gözleri açılıp etrafa bakacaklar.

 Edip Yüksel = O, bir tek dokunmadır. O zaman (kalkıp) bakınırlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Çünkü o bir zorlu kumandadan ıbarettir derhal gözleri açılıverir

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Çünkü o zorlu bir kumandadan ibarettir ki, hemen gözleri açılıverir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Çünkü O (sura üfürmek) zorlu bir kumandadan ibarettir ki, derhal onların gözleri açılıverir.

 Gültekin Onan = İşte o, yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir; artık kendileri (diriltilmiş olarak) bakıp duruyorlar.

 Harun Yıldırım = O korkunç. bir sesten ibaret olacak, o anda hemen onların gözleri açılıp etrafa bakacaklar.

 Hasan Basri Çantay = İşte o, ancak birtek sayhadan ibâretdir ki onların birden bire gözleri açılıverecekdir.

 Hayrat Neşriyat = Artık o (dirilme işi), sâdece (korkunç) bir sesten ibârettir; bir de bakarsın ki onlar(dirilmiş de etraflarına) bakıyorlar!

 İbni Kesir = O, sadece bir tek çığlıktır ki onların birden bire gözleri açılıverecektir.

 Kadri Çelik = İşte o, yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir; o anda hemen bakıp dururlar.

 Muhammed Esed = Çünkü o (alay ettikleri yeniden dirilme,) bir itham çığlığı şeklinde (aniden onların tepesinde patlayacak.) İşte o zaman (hakikati) anlamaya başlayacaklar,

 Mustafa İslamoğlu = Nitekim o (gün) bir tek sarsıcı komut yankılanır: ve işte o an onlar bön bön bakakalır;

 Ömer Nasuhi Bilmen = (18-21) De ki: «Evet. Ve sizler zeliller olarak haşrolunacaksınızdır.» Çünkü o bir sayhadan ibarettir, onlar o zaman hemen bakar dururlar. Ve derler ki: «Eyvah bizlere! İşte bu, ceza günü.» İşte bu, sizin o yalan sandığınız ayırmak günüdür.

 Ömer Öngüt = O sadece korkunç sesten ibarettir. O anda gözleri birden bire açılıp etrafa bakarlar.

 Şaban Piriş = Çünkü o, korkunç bir sesten ibarettir. O zaman derhal gözleri açılacaktır.

 Sadık Türkmen = Işte o, korkunç bir sestir. Onlar hemen bakıp dururlar!

 Seyyid Kutub = O dirilme sahnesi korkunç bir çığlıktan ibarettir. Hemen o anda gözlerini birdenbire açıp etrafa bakacaklar.

 Suat Yıldırım = Bu iş için sadece bir tek emir yeter! Bir de bakarsınız ki hepsi dirilmiş, etraflarına bakınıyorlar.

 Süleyman Ateş = O (iş) sadece korkunç bir sesten ibârettir. Hemen onlar (diriltilmiş olarak) bakıyorlardır.

 Tefhim-ul Kuran = İşte o, yalnızca bir tek çığlıktan ibarettir; artık kendileri (diriltilmiş olarak) bakıp durmaktadırlar.

 Ümit Şimşek = Buna bir ses yeter; ve onlar o anda kalkmış, bakınmaktadırlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Müthiş bir komut sesidir O. Onlar öylece bakakalacaklar.

 İskender Ali Mihr = İşte o, sadece tek bir çığlıktır. Onlar işte o zaman (diriltilince) bakacaklar (görecekler).

 İlyas Yorulmaz = O diriliş, bir tek komutla olacak ve insanlar hemen kalkıp, bakınıp duracaklar.