Önceki Ayet Sonraki Ayet  
20. Sûre Tâ-Hâ/45

 قَالَا رَبَّنَا إِنَّنَا نَخَافُ أَن يَفْرُطَ عَلَيْنَا أَوْ أَن يَطْغَى

  Kâlâ rabbenâ innenâ nehâfu en yefruta aleynâ ev en yatgâ.

Kelime Karşılaştırma
kâlâ : (ikisi) dediler
rabbe-nâ : Rabbimiz
inne-nâ : gerçekten biz
nehâfu : korkuyoruz
en yefruta : ifrata kaçması, aşırı davranması
aleynâ : bize (karşı)
ev : veya, ya da
en yatgâ : azgın davranması
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Mûsâ ve Hârûn, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize karşı aşırı davranmasından yahut azmasından korkuyoruz.”

 Abdulbaki Gölpınarlı = Rabbimiz dediler, korkarız aşırı davranır hakkımızda, yahut da büsbütün azar.

 Abdullah Parlıyan = Musa ile Harun: “Ey Rabbimiz!” dediler. “Korkarız, hakkımızda çok aşırı davranır yahut da büsbütün azar.”

 Adem Uğur = Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı derecede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endişe ediyoruz.

 Ahmed Hulusi = "Rabbimiz! Doğrusu biz, bizim aşırı üstümüze gelmesinden veya taşkınlık yapmasından korkarız" dediler.

 Ahmet Tekin = Onlar:'Ey Rabbimiz, onun bize kötülük yapmasından veya azgınlığını artırmasından korkarız.' dediler.

 Ahmet Varol = Dediler ki: 'Rabbimiz! Biz onun bize karşı taşkınlık etmesinden ya da iyice azmasından korkuyoruz.'

 Ali Bulaç = Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkuyoruz."

 Ali Fikri Yavuz = (Mûsa ile Harûn) dediler ki: “- Ey Rabbimiz! Firavun’un bize saldırmasından, yahud aşırı gitmesinden korkuyoruz.”

 Ali Ünal = Musa ve Harun, “Rabbimiz,” dediler, “birden üzerimize gelip, tebliğimizi tamamlamaya imkân vermemesinden veya daha da azgınlaşıp, zulüm ve inkârında ileri gitmesinden endişe ediyoruz.”

 Bayraktar Bayraklı = Mûsâ ve kardeşi, “Ey Rabbimiz, onun bize kötülük etmesinden veya azgınlığının artmasından korkarız” dediler.

 Bekir Sadak = Musa ve kardesi: «Rabbimiz! Onun bize kotuluk etmesinden veya azginliginin artmasindan korkariz» dediler.

 Celal Yıldırım = Musâ ile kardeşi, «Rabbimiz ! Doğrusu onun bize azgınca saldırmasından veya zulüm ve tuğyanda bulunmasından korkarız» dediler.

 Cemal Külünkoğlu = Musa ve Harun, şöyle dediler: “Ey Rabbimiz! Şüphesiz biz, onun bize kötülük etmesinden yahut iyice azmasından korkuyoruz!”

 Diyanet İşleri (eski) = Musa ve kardeşi: 'Rabbimiz! Onun bize kötülük etmesinden veya azgınlığının artmasından korkarız' dediler.

 Diyanet Vakfi = Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı derecede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endişe ediyoruz.

 Edip Yüksel = Dediler ki: 'Rabbimiz, onun bize karşı saldırı ve taşkınlıkta bulunmasından korkuyoruz.'

 Elmalılı Hamdi Yazır = Rabbenâ dediler, korkarız ki bize şiddetle saldırır, yâhud tuğyanını artırır

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = «Ey Rabbimiz, bize şiddetle saldırmasından veya azgınlığının artmasından korkarız!» dediler.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = (Musa ile Harun) «Rabbimiz! Onun bize kötülük yapmasından veya azgınlığını artırmasından korkarız» dediler.

 Gültekin Onan = Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkuyoruz."

 Harun Yıldırım = Dediler ki: Rabbimiz! Doğrusu biz, onun bize aşırı derecede kötü davranmasından yahut iyice azmasından endişe ediyoruz.

 Hasan Basri Çantay = Dediler: «Ey Rabbimiz, doğrusu onun bize karşı aşırı gitmesinden, yahud tuğyanını artırmasından endîşe ediyoruz biz».

 Hayrat Neşriyat = (Mûsâ ve kardeşi:) 'Rabbimiz! Doğrusu biz (onun) bize karşı aşırı davranmasından; ya da azmasından korkuyoruz' dediler.

 İbni Kesir = Dediler ki: Rabbımız; onun bize taşkınlık yapmasından veya azgın davranmasından endişe ederiz.

 Kadri Çelik = Dediler ki: “Rabbimiz! Biz Gerçekten onun bizden öne geçmesinden (tebliği engellemesinden) ya da azgın davranmasından korkmaktayız.”

 Muhammed Esed = (Musa ile Harun:) "Ey Rabbimiz!" dediler, "onun bize düşmanca davranmasından yahut azgınlık(ta devam) etmesinden korkarız".

 Mustafa İslamoğlu = O ikisi "Rabbimiz!" dediler, "doğrusu biz, bize aşırı şiddet uygulamasından veya daha da azgınlaşmasından korkarız."

 Ömer Nasuhi Bilmen = Dediler ki: «Ey Rabbimiz! Muhakkak biz korkarız ki, ya üzerimize şiddetle saldırır veya haddi tecavüz eder.»

 Ömer Öngüt = “Rabbimiz! Onun bize kötülük etmesinden, veya azgınlığının artmasından korkuyoruz.” dediler.

 Şaban Piriş = -Rabbimiz, biz onun bize taşkınlık yapmasından veya azmasından korkuyoruz, dediler.

 Sadık Türkmen = Dediler ki: “Rabbimiz! Onun bize saldırmasından, yahut azgınlık yapmasından korkuyoruz.”

 Seyyid Kutub = Musa ve Harun dediler ki; «Ey Rabbi'miz, korkarız ki, Firavun bize karşı bir taşkınlık yapar, ya da azgınlığını artırır.»

 Suat Yıldırım = "Ya Rabbenâ" dediler, "doğrusu, korkarız ki o bize son derece kötü davranır, hatta ileri gidip daha da azar."

 Süleyman Ateş = Dediler ki: "Rabbimiz, onun bize taşkınlık etmesinden, yahut iyice azmasından korkuyoruz."

 Tefhim-ul Kuran = Dediler ki: «Rabbimiz, biz gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkmaktayız.»

 Ümit Şimşek = İkisi dediler ki: 'Ey Rabbimiz, onun bize tecavüzünden yahut daha da azgınlaşmasından korkarız.'

 Yaşar Nuri Öztürk = Dediler ki: "Rabbimiz, onun aleyhimizde bir taşkınlık yapmasından yahut yine azmasından korkuyoruz."

 İskender Ali Mihr = (O ikisi): “Rabbimiz gerçekten biz, onun bize (karşı) ifrata (aşırı) gitmesinden veya azgın davranmasından korkuyoruz.” dediler.

 İlyas Yorulmaz = Musa ve Harun Rablerine “Ey Rabbimiz! Firavun’un önemsemeyip aldırış etmeyerek bizi dinlemeyeceğinden veya bize aşırı sert davranmasından korkuyoruz” dediler.