Önceki Ayet Sonraki Ayet  
17. Sûre İsrâ/47

 نَّحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَسْتَمِعُونَ بِهِ إِذْ يَسْتَمِعُونَ إِلَيْكَ وَإِذْ هُمْ نَجْوَى إِذْ يَقُولُ الظَّالِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلاَّ رَجُلاً مَّسْحُورًا

  Nahnu a’lemu bimâ yestemiûne bihî iz yestemiûne ileyke ve iz hum necvâ iz yekûluz zâlimûne in tettebiûne illâ raculen meshûrâ(meshûran).

Kelime Karşılaştırma
nahnu : biz
a’lemu : çok iyi biliriz
bimâ : şeyi
yestemiûne : seni dinlerler
bi-hi : ona, onu
iz yestemiûne : dinliyorlarken
ileyke : sana, seni
ve iz hum necvâ : ve onlar fısıldaştılar, gizli gizli konuştular
iz yekûlu : dedikleri zaman, diyerek
ez zâlimûne : zalimler
in tettebiûne : eğer siz tâbî oluyorsanız
illâ : ancak
raculen : bir adam
meshûran : büyülenmiş
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zalimlerin, “Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliyoruz.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Biz, seni dinleyecekleri zaman asıl neyi dinliyeceklerini ve birbirleriyle gizlice konuşurlarken o zâlimlerin, siz ancak büyülenmiş bir adama uymuşsunuz diyeceklerini pek iyi biliriz.

 Abdullah Parlıyan = Biz onların seni dinlerken, ne sebeple dinlediklerini kendi aralarında gizlice konuşurlarken, o varoluş gayesine aykırı hareket edenlerin: “Siz eğer Muhammed'e uyarsanız, düpedüz büyülenmiş bir adama uymuş olacaksınız” dediklerini de çok iyi biliyoruz.

 Adem Uğur = Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken de o zalimlerin: "Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!" dediklerini çok iyi biliriz.

 Ahmed Hulusi = Sana kulak verdiklerinde nasıl dinlediklerini; aralarında fısıldaşırlarken de, o zâlimlerin: "Sihirlenmiş bir adama tâbi oluyorsunuz" dediklerini biz iyi biliriz.

 Ahmet Tekin = Biz, onların, seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, ortalık bulandırmak için Kur’ân’ı yalanlayan ve alaya alan fısıltılar yaydıklarını; isyan ile, inkâr ile baskı, zulüm ve işkence ile temel hak ve hürriyetleri, Allah yolunu, Allah yolundaki faaliyetleri engelleyen zâlimlerin:'Siz, büyülenerek aklı etki altına alınmış bir adama tâbi oluyorsunuz' dediklerini çok iyi biliyoruz.

 Ahmet Varol = Onların seni dinlediklerinde neye kulak verdiklerini ve gizli konuşmaları esnasında da o zalimlerin: 'Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz' dediklerini biz çok iyi biliriz.

 Ali Bulaç = Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz.

 Ali Fikri Yavuz = Onlar senin okuyuşunu dinlerken nasıl (alay ederek) dinlediklerini, birbirleriyle fısıldaşırlarken de o zalimlerin: “- Siz ancak büyülenmiş bir adama tabi oluyorsunuz.” demekte olduklarını biz çok iyi biliyoruz.

 Ali Ünal = Senin okuyuşunu dinlerlerken gerçekte neyi duymak istediklerini ve gizli yerlerde ise, Allah’a şirk koşmada önü çeken o zalimlerin diğerlerine, “Siz, başka değil, ancak büyüye tutulmuş bir adamın arkasından gidiyorsunuz!” dediklerini Biz çok iyi biliyoruz.

 Bayraktar Bayraklı = Seni dinlerlerken niye dinlediklerini de, gizli toplantılarında haksızlık yapanların, “Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini de biliyoruz.

 Bekir Sadak = Seni dinledikleri zaman neye kulak verdiklerini ve gizli toplantilarinda zalimlerin: «Siz sadece buyulenmis bir adama uyuyorsunuz» dediklerini Biz cok iyi biliriz.

 Celal Yıldırım = Seni dinledikleri zaman neye nasıl kulak verdiklerini ve o gizli toplanıp fısıldaşarak zâlimlerin ; «siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz» dediklerini çok iyi biliyoruz.

 Cemal Külünkoğlu = Onlar seni dinlerlerken hangi maksatla dinlediklerini, kendi aralarında konuşurlarken de o zalimlerin: “Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliyoruz.

 Diyanet İşleri (eski) = Seni dinledikleri zaman neye kulak verdiklerini ve gizli toplantılarında zalimlerin: 'Siz sadece büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz' dediklerini Biz çok iyi biliriz.

 Diyanet Vakfi = Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken de o zalimlerin: «Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!» dediklerini çok iyi biliriz.

 Edip Yüksel = Seni dinlerlerken nasıl işittiklerini ve kendi aralarında konuşurlarken zalimlerin, 'Siz sadece büyülenmiş bir adamı izliyorsunuz,' dediklerini iyi biliyoruz.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Biz pek âlâ biliyoruz seni dinlerken ne suretle dinliyorlar? Birbirleriyle fısıldaşırlarken de ve o zalimler derlerken de: başka değil, sırf bir sihirli adama tâbi' oluyorsunuz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Biz çok iyi biliriz seni dinledikleri zaman ne maksatla dinlediklerini ve birbirleriyle fısıldaşırlarken de o zalimlerin: «Siz ancak büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz!» dediklerini.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Onların seni dinlerken ne niyetle dinlediklerini ve aralarında fısıldaştıkları zaman o zalimlerin 'Siz ancak büyülenmiş bir adamın peşine takılıyorsunuz' dediklerini Biz biliyoruz.

 Gültekin Onan = Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz" dediklerini çok iyi biliriz.

 Harun Yıldırım = Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kendi aralarında fısıldaşırlarken de o zalimlerin: "Siz, büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!" dediklerini çok iyi biliriz.

 Hasan Basri Çantay = Onlar seni dinleyecekleri zaman (hakıykatde) neyi dinleyeceklerini, gizli (ve sinsi) konuşurlarken o zalimlerin (nasıl) «Siz büyülenmiş bir kimseden başkasına tâbi' olmuyorsunuz» diyeceğini biz pek iyi bileniz.

 Hayrat Neşriyat = Seni dinlerken ne maksadla dinlemekte olduklarını ve onlar (kendi aralarında)fısıldaşırlarken o zâlimleri: '(Siz) ancak sihirlenmiş bir adama tâbi' oluyorsunuz!' diyorlarken en iyi bilen biziz!

 İbni Kesir = Biz, onların seni dinledikleri zaman; neye kulak verdiklerini çok iyi biliriz. Gizli toplandıkları zaman da hani zalimler diyorlardı ki: Siz, sadece büyülenmiş bir adama tabi oluyorsunuz.

 Kadri Çelik = Biz onların seni dinlediklerinde niçin dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin, “Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz” dediklerini çok iyi biliriz.

 Muhammed Esed = Seni dinledikleri zaman, Biz onların aslında neye kulak kesildiklerini ve kendi aralarında görüştükleri zaman, bu zalimlerin (birbirlerine): "(Eğer Muhammed'e uyarsanız,) düpedüz büyülenmiş bir adama uymuş olacaksınız!" dediklerini çok iyi biliyoruz.

 Mustafa İslamoğlu = (Ey Muhammed!) Sana kulak verdiklerinde, aslında onların neye kulak kabarttıklarını ve kendi aralarında gizli kapaklı görüşmeleri sırasında o zalimlerin, "Eğer (ona) uyarsanız yalnızca büyülenmiş bir adama uymuş olursunuz" dediklerini Biz çok iyi biliyoruz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Biz pek iyi biliriz, seni dinleyecekleri zaman onların neyi dinleyeceklerini. Onlar o zaman bir gürûhturlar, o zaman o zalimler derler ki: «Başka değil, büyülenmiş bir erkeğe tâbi oluyorsunuz.»

 Ömer Öngüt = Onların seni dinlerken neye kulak verdiklerini (ne maksatla dinlediklerini) biz çok iyi biliriz. Kendi aralarında fısıldaşırlarken de, hani o zâlimler diyorlardı ki: “Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!”

 Şaban Piriş = Biz, onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini ve gizli konuşmalarında zalimlerin ”Siz büyülenmiş bir adama uyuyorsunuz.” dediklerini de çok iyi biliyoruz.

 Sadık Türkmen = Biz, seni ne maksatla dinlediklerini ve hani onlar gizli konuşurlarken de o zalimlerin; “Siz ancak, sihirlenmiş bir adama tâbi oluyorsunuz” dediklerini de gayet iyi biliyoruz.

 Seyyid Kutub = Onların seni dinlerken ne maksatla dinlediklerini, sonra aralarında neler fısıldaştıklarını ve o zalimlerin müslümanlara «Siz kesinlikle büyülenmiş bir adamın peşinden gidiyorsunuz» dediklerini iyi biliyoruz.

 Suat Yıldırım = Onlar senin okuyuşunu dinlerken ne maksatla dinlediklerini, kulis yaparken insanlara: "Siz, sadece sihir tesirinde kalmış birinin peşinde gidiyorsunuz, aklınızı kullanın!" diye fısıldaşarak vesvese verdiklerini pek iyi biliyoruz.

 Süleyman Ateş = Biz onların, seni dinlerken ne sebeple dinlediklerini, kendi aralarında gizli konuşurlarken de o zâlimlerin: "Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz!" dediklerini gâyet iyi biliyoruz.

 Tefhim-ul Kuran = Biz onların seni dinlediklerinde ne için dinlediklerini, gizli konuşmalarında da o zalimlerin: «Siz büyülenmiş bir adamdan başkasına uymuyorsunuz» dediklerini çok iyi biliriz.

 Ümit Şimşek = Onların seni dinlerken ne niyetle dinlediklerini ve aralarında fısıldaştıkları zaman o zalimlerin 'Siz ancak büyülenmiş bir adamın peşine takılıyorsunuz' dediklerini Biz biliyoruz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Onların seni dinlerken, neye kulak verdiklerini biz daha iyi biliriz. Aralarında fısıldaşırlarken de şöyle konuşur o zalimler: "Büyülenmiş bir adamdan başkasının ardısıra gitmiyorsunuz!"

 İskender Ali Mihr = Onların dinledikleri şeyi ve seni dinliyorlarken, zalimlerin “Büyülenmiş bir adama tâbî oluyorsunuz.” diyerek fısıldaştıklarını Biz çok iyi biliyoruz.

 İlyas Yorulmaz = Onların seni dinledikleri zaman niçin dinlemek istediklerini biz çok iyi biliyoruz. Ayrıca onların kendi aralarında yaptıkları kulislerde, zalimlerin insanlara “Siz ancak sihire uğramış bir adama itaat ediyorsunuz” dediklerini de iyi biliyoruz.