Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/5

 وَبُسَّتِ الْجِبَالُ بَسًّا

  Ve bussetil cibâlu bessâ(bessen).

Kelime Karşılaştırma
ve busset(i) : ve ufalandı, dağıtıldı, parçalandı (dağların gravitasyon bağları koparıldı)
el cibâlu : dağlar
bessen : ufalanarak, parçalanarak, toz haline gelerek
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (3-7) Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Ve dağlar, paramparça olunca.

 Abdullah Parlıyan = ve dağlar ufalana ufalana,

 Adem Uğur = Dağlar parçalandığı,

 Ahmed Hulusi = Dağlar (bedendeki organlar) hurdahaş edildiğinde,

 Ahmet Tekin = Dağlar parçalanıp toz duman olarak serpilir.

 Ahmet Varol = Dağlar bir serpilişle serpildiği,

 Ali Bulaç = Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı,

 Ali Fikri Yavuz = Ve dağlar (toz halinde) bir serpiliş serpilince,

 Ali Ünal = Dağlar parçalanıp darmadağın edildiği

 Bayraktar Bayraklı = (4-7) Yer şiddetle sarsıldığında, dağlar paramparça olup, etrafa saçılan toz haline geldiğinde ve sizler de üç sınıfa ayrıldığınızda.

 Bekir Sadak = (4-7) Ey insanlar! Yer sarsildikca sarsildigi, daglar ufalandikca ufalanip da toz duman haline geldigi zaman, siz de uc sinif olursunuz.

 Celal Yıldırım = (5-6) Dağlar tuz-buz olup parçalandığı, toz halinde dağıldığı zaman,

 Cemal Külünkoğlu = (4-7) Yeryüzü şiddetli bir sarsıntıyla sarsıldığı ve dağlar paramparça olup, toz toprak haline geldiği zaman, sizler üç sınıfa ayrılırsınız.

 Diyanet İşleri (eski) = (4-7) Ey insanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman, siz de üç sınıf olursunuz.

 Diyanet Vakfi = Dağlar parçalandığı,

 Edip Yüksel = Ve dağların paramparça edileceği zaman,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Dağlar bir serpiliş serpildiği

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = dağlar serpildikçe serpildiği,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Dağlar serpildikçe serpildiği

 Gültekin Onan = Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı,

 Harun Yıldırım = Ve dağlar parça parça ufalandığı zaman,

 Hasan Basri Çantay = dağlar didik didik parçalanmışdır,

 Hayrat Neşriyat = (4-6) (Ey insanlar!) Yer (şiddetli) bir sarsılışla sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp yayılmış toz toprak hâline geldiği zaman!

 İbni Kesir = Dağlar, ufalandıkça ufalandığı;

 Kadri Çelik = Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı.

 Muhammed Esed = ve dağlar ufalana ufalana,

 Mustafa İslamoğlu = ve dağlar paramparça olup

 Ömer Nasuhi Bilmen = (4-6) O zaman yer, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmıştır. Ve dağlar parçalanmakla parçalanmıştır. Artık (dağlar) dağılmış, toz haline gelmiştir.

 Ömer Öngüt = Dağlar parçalandığı zaman!

 Şaban Piriş = Dağlar paramparça olduğu

 Sadık Türkmen = Dağlar serpildikçe serpildiği,

 Seyyid Kutub = Dağlar paramparça olup,

 Suat Yıldırım = Dağlar darmadağın edilip parçalandığı,

 Süleyman Ateş = Dağlar serpildikçe serpildiği,

 Tefhim-ul Kuran = Ve dağlar darmadağın olup ufalandığı,

 Ümit Şimşek = Dağlar paramparça olduğunda,

 Yaşar Nuri Öztürk = Dağlar bir serpilişle serpildiğinde,

 İskender Ali Mihr = Ve dağlar ufalanarak parçalanmıştır.

 İlyas Yorulmaz = Dağlar parça parça olup,