Önceki Ayet Sonraki Ayet  
2. Sûre Bakara/51

 وَإِذْ وَاعَدْنَا مُوسَى أَرْبَعِينَ لَيْلَةً ثُمَّ اتَّخَذْتُمُ الْعِجْلَ مِن بَعْدِهِ وَأَنتُمْ ظَالِمُونَ

  Ve iz vâadnâ mûsâ erbaîne leyleten summettehaztumul icle min ba’dihî ve entum zâlimûn(zâlimûne).

Kelime Karşılaştırma
ve iz : ve o zaman
vâadnâ : biz vaadettik
mûsâ : Musa
erbaîne : kırk
leyleten : gece
summe : sonra
ittehaztum(u) : siz edindiniz
el icle : buzağı
min ba’di-hi : ondan sonra
ve entum : ve siz
zâlimûne : zalimler, haksızlık edenler
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Hani, biz Mûsâ ile kırk gece için sözleşmiştik. Sizler ise onun ardından (kendinize) zulmederek bir buzağıyı tanrı edinmiştiniz.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Bir vakit Mûsâ'ya kırk gecelik vâde verdik. Sonra siz, o yokken tuttunuz da buzağıya kapıldınız, böylece zulmediyordunuz işte.

 Abdullah Parlıyan = ve nasıl Musa'yı Sina dağında kırk gece tuttuğumuzu ve O'nun yokluğunda takılarınız, süs eşyalarınızla edindiğiniz buzağıya tapmaya başladığınızı ve böylece zalimlerden olduğunuzu,

 Adem Uğur = Musa'ya kırk gece (vahyetmek üzere) söz vermiştik. Sonra haksızlık ederek buzağıyı (tanrı) edindiniz.

 Ahmed Hulusi = Musa'ya kırk gece vadetmiştik de, siz de o süreçte buzağıyı (tanrı) edinmiştiniz, zâlimler olarak (nefsinize zulmetmiştiniz).

 Ahmet Tekin = Mûsâ ile kırk gece biraraya geleceğimize dair sözleşmiştik. Mûsâ içinizden ayrılınca, hemen onun arkasından buzağı heykelini put haline getirdiniz. Siz işte o zâlimlersiniz.

 Ahmet Varol = Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Sizse onun ardından, zalimlerden olup buzağıya tapmıştınız. [7]

 Ali Bulaç = Hani Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Ama sonra siz, onun arkasından buzağıyı (tanrı) edinmiş ve (böylece) zalimler olmuştunuz.

 Ali Fikri Yavuz = Bir vakit de Musâ’ya, Tûr’da vahy için, kırk gece vade vermiştik. O, Tûr’a gittikten sonra, siz, buzağıyı tanrı edindiniz ve bu halinizle zâlimlerden oldunuz.

 Ali Ünal = (Ve bir dönem geldi. Hani o zaman) Musa ile (toplam) kırk gece için sözleşmiştik. (O, bu sürenin ilk otuz gecesinde Turi Sina’da kalırken, içinde nur, hidayet, rahmet ve bütün meselelerin çözümü bulunan Tevrat’ı levhalar halinde kendisine vermiştik.) Bu arada siz, onun ardından o buzağı heykelini ilâh edinmiştiniz; (bu şekilde şirke düşmekle) kendi kendinize zulmediyordunuz.

 Bayraktar Bayraklı = Mûsâ ile kırk gece için sözleştikten sonra, siz onun ardından şirk koşarak buzağıyı tanrı edindiniz.

 Bekir Sadak = Musa'ya kirk gece vade vermistik. Sonra onun arkasindan, kendinize yazik ederek, buzagiyi tanri edinmistiniz.

 Celal Yıldırım = Ve yine Musa'ya (Tevrat verilmek üzere Tûr'da kırk gece ibâdet edip beklemesi için) va'dettiğimizi (veya va'de verdiğimizi) hatırlayın ki siz onun ardından (nefsinize) zulmediciler olarak (Sâmirî'nin altından yaptığı) buzağıyı (ilâh) edinmiştiniz!

 Cemal Külünkoğlu = Hani, biz Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Sizler ise O'nun yokluğunda (altın) buzağıya taparak zalimlerden olmuştunuz.

 Diyanet İşleri (eski) = Musa'ya kırk gece vade vermiştik. Sonra onun arkasından, kendinize yazık ederek, buzağıyı tanrı edinmiştiniz.

 Diyanet Vakfi = Musa'ya kırk gece (vahyetmek üzere) söz vermiştik. Sonra haksızlık ederek buzağıyı (tanrı) edindiniz.

 Edip Yüksel = Musa'yla kırk gece için sözleşmiştik. Ancak siz onun ardından kendinize zulmederek buzağıya taptınız.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Ve bir vakit Musaya kırk geceye vâd verdik, sonra siz onun arkasından danaya tutuldunuz zulmediyordunuz

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ve bir vakit Musa'ya kırk gece (Tur'da kalmak ve sonra kendisine Tevrat verilmek üzere) sözleştik. Sonra siz, onun arkasından kendinize zulmederek buzağıya taptınız.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Hani bir zamanlar Musa'ya kırk gecelik vaad verdik de sonra siz onun arkasından buzağıyı put edindiniz ve o halinizle zalimler idiniz.

 Gültekin Onan = Hani Musa'yla kırk gece için sözleşmiştik (vaadna). Ancak siz onun ardından kendinize buzağıyı (Tanrı) edinmiş ve zalimler olmuştunuz.

 Harun Yıldırım = Hani biz Musa’ya kırk gece vâdetmiştik; sonra siz onun ardından zâlimler olarak o buzağıyı (ilâh) edindiniz.

 Hasan Basri Çantay = Hani Musa ile kırk gece («Tur» da kalmak ve ondan sonra kendisine Tevrat verilmek üzere) vaidleşmişdik. Yine siz onun arkasından (nefsinizin) zaalimler (i) olarak («Sâmirî» nin tanrı diye gösterdiği) buzağıya tutunmuş (onu tanrı edinmiş) diniz.

 Hayrat Neşriyat = Yine bir vakit Mûsâ ile kırk gece için sözleşmiştik; sonra onun (Tûr’a gitmesinin)ardından siz zâlim kimseler olarak buzağıyı (ilâh) edindiniz.

 İbni Kesir = Ve hani, Musa ile kırk geceyi vaidleşmiştik. Yine siz zalimler olarak onun arkasından buzağıyı (tanrı) edinmiştiniz.

 Kadri Çelik = Hani Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Sonra siz zalimlerden olarak buzağıyı benimsemiştiniz.

 Muhammed Esed = Musa'yı (Sina Dağı'nda) kırk gece tuttuğumuz ve O'nun yokluğunda (altın) buzağıya tapmaya başladığınız ve böylece zalimlerden olduğunuz,

 Mustafa İslamoğlu = Bir zaman Musa'ya kırk gece süren bir randevu vermiştik. (Bunu fırsat bilen siz), onun ardından bir inek yavrusu heykelini peydahlayıverdiniz ve böylece zalimlerden oldunuz.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve bir vakit Mûsa ile kırk geceyi vadeleştirmiştik, sonra siz zalimler olarak O'nun arkasından buzağıya tutunmuş idiniz.

 Ömer Öngüt = Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Sonra siz onun ardından buzağıyı ilâh edinmiştiniz. Böylece kendinize zulmettiniz.

 Şaban Piriş = Musa ile kırk gece için sözleşmiştik ama siz zalimlik ederek onun arkasından buzağıya tapınmıştınız.

 Sadık Türkmen = Hani, biz Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Sizler ise onun ardından (kendinize) zulmederek, bir buzağıyı ilah/tanrı edinmiştiniz (buzağıya sığınmıştınız). Ve sizler (böylece) zalimlerden olmuştunuz.

 Seyyid Kutub = Hani Musa ile kırk geceliğine sözleşmiştik de siz onun arkasından buzağıyı ilâh edinerek zalimlerden olmuştunuz.

 Suat Yıldırım = Ve bir vakit Mûsâ’ya kırk gecelik bir süre ayırmıştık. Ama siz Mûsâ’nın ayrılmasından az sonra, buzağıyı ilâh edinip zalim olmuştunuz.

 Süleyman Ateş = Mûsâ ile kırk gece için sözleşmiştik, sonra siz onun ardından buzağıyı (tanrı) edinmiştiniz, (kendinize böylece) zulmediyordunuz.

 Tefhim-ul Kuran = Hani Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Ama sonra siz, onun arkasından buzağıyı (tanrı) edinmiş ve (böylece) zalimler olmuştunuz.

 Ümit Şimşek = Bir de Musa ile kırk gece için sözleşmiştik. Siz ise bunun ardından buzağıyı tanrı edinip zalim olmuştunuz.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ve Mûsa ile kırk gece için sözleşmiştik de siz bunun ardından buzağıyı tanrı edinmiştiniz. Zulme sapmıştınız siz.

 İskender Ali Mihr = Ve Musa’ya (Tur dağı’nda) kırk gece (beraberlik) vaadetmiştik. Sonra siz, hemen onun ardından (Samiri’nin altından yaptığı) buzağıyı (tanrı) edindiniz. Ve siz zâlimlersiniz.

 İlyas Yorulmaz = Musa ile kırk gece vaatleşmiş, onun yokluğunda buzağıyı tapınak edinerek zalimlerden olmuştunuz.