Önceki Ayet Sonraki Ayet  
18. Sûre Kehf/66

 قَالَ لَهُ مُوسَى هَلْ أَتَّبِعُكَ عَلَى أَن تُعَلِّمَنِ مِمَّا عُلِّمْتَ رُشْدًا

  Kâle lehu mûsâ hel ettebiuke alâ en tuallimeni mimmâ ullimte ruşdâ(ruşden).

Kelime Karşılaştırma
kâle : dedi
lehu : ona
mûsâ : Musa
hel ettebiu-ke : sana tâbî olabilir miyim
alâ : üzere
en tuallime-ni : senin bana öğretmen
mimmâ (min mâ) : şeyden
ullimte : sana öğretildi
ruşden : rüşde ulaşma
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Mûsâ ona, “Sana öğretilen bilgilerden bana, doğruya iletici bir bilgi öğretmen için sana tabi olayım mı?” dedi.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Mûsâ, ona, sana öğretilen gerçek bilgiden bana da öğretmen şartıyla sana uyayım mı dedi.

 Abdullah Parlıyan = Musa O'na: “Sana öğretilen bilgilerden, bana öğretmek üzere senin peşinden gelebilir miyim?” dedi.

 Adem Uğur = Musa ona: Sana öğretilenden, bana, doğruyu bulmama yardım edecek bir bilgi öğretmen için sana tâbi olayım mı? dedi.

 Ahmed Hulusi = Musa Ona dedi: "Sende açığa çıkarılan ilimden bana öğretmen için, sana tâbi olmak isterim!"

 Ahmet Tekin = Mûsâ ona:'Doğruyu bulmam için sana öğretilen ilimden, bana da öğretmen şartıyla sana yoldaş olabilir miyim?' dedi.

 Ahmet Varol = Musa ona dedi ki: 'Doğruya iletici (bilgi) olarak sana öğretilenlerden bana da öğretmen için sana uyabilir miyim?'

 Ali Bulaç = Musa ona dedi ki: "Doğru yol (rüşd) olarak sana öğretilenden bana öğretmen için sana tabi olabilir miyim?"

 Ali Fikri Yavuz = Mûsâ, Hızır’a: “Sana öğretilen ilimden bana öğretmek şartı ile sana uyayım mı?” dedi.

 Ali Ünal = Musa, dedi ki: “Bir hususta doğruya ulaşabilmem maksadıyla, size öğretilen ilimden bana da öğretmeniz için size tâbi olabilir miyim?”

 Bayraktar Bayraklı = Mûsâ ona, “Sana öğretilmiş olan yol gösterici ilimden bana öğretmen için seninle gelebilir miyim?” dedi.

 Bekir Sadak = Musa ona: «Sana ogretileni bana hayra goturen bir bilgi olarak ogretmen icin pesinden gelebilir miyim?» dedi.

 Celal Yıldırım = Musa ona dedi ki: «Öğretildiğin ilimden bana, doğruya iyiye ileten hususları öğretmen için sana uyayım mı ?»

 Cemal Külünkoğlu = Musa, ona: “Doğruyu anlamak konusunda sana öğretilen ilimden bana da öğretmen için peşinden gelebilir miyim?” dedi.

 Diyanet İşleri (eski) = Musa ona: 'Sana öğretileni bana hayra götüren bir bilgi olarak öğretmen için peşinden gelebilir miyim?' dedi.

 Diyanet Vakfi = Musa ona: Sana öğretilenden, bana, doğruyu bulmama yardım edecek bir bilgi öğretmen için sana tâbi olayım mı? dedi.

 Edip Yüksel = Musa ona, 'Sana öğretilenden, aydınlatıcı prensipleri bana öğretmen için seni izleyebilir miyim,' deyince,

 Elmalılı Hamdi Yazır = Musâ, ona öğretildiğin ılimden bana bir rüşd öğretmen şartiyle sana ittiba edebilirmiyim? dedi

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Musa ona: «Sana öğretilen ilimden bana da öğretmen şartıyla sana tabi olabilir miyim» dedi.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Musa ona: «Allah'ın sana öğrettiği ilim ve hikmetten bana da öğretmen için sana tabi olabilir miyim?» dedi.

 Gültekin Onan = Musa ona dedi ki: "Doğru yol (rüşd) olarak sana öğretilenden bana öğretmen için sana tabi olabilir miyim?"

 Harun Yıldırım = Musa ona: Sana öğretilenden, bana, doğruyu bulmama yardım edecek bir bilgi öğretmen için sana tâbi olayım mı? dedi.

 Hasan Basri Çantay = Musa ona: «Sana, doğru yol olarak öğretilen ilimden bana da öğretmen için sana tâbi' olayım mı?» dedi.

 Hayrat Neşriyat = Mûsâ ona: 'Sana öğretilenden, hayra götüren bir ilmi (Ledün ilmini) bana öğretmen üzere sana tâbi' olabilir miyim?' dedi.

 İbni Kesir = Musa ona: Sana öğretilen ilimden bana öğretmen için, peşinden geleyim mi? dedi.

 Kadri Çelik = Musa ona dedi ki: “Doğru yol olarak sana öğretilenden bana öğretmen için sana tâbi olabilir miyim?”

 Muhammed Esed = Musa ona: "Neyin doğru olduğu konusunda sana verilen bilgiden bana da öğretmen için senin peşinden gelebilir miyim?" dedi.

 Mustafa İslamoğlu = Musa ona dedi ki: "Doğruyu bulma konusunda sana öğretilen bilgiden bana da öğretmen için seni izleyebilir miyim?"

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ona Mûsa dedi ki: «Öğretilmiş olduğundan bana bir vesile-i irşat öğretivermekliğin üzere sana tâbi olabilir miyim?»

 Ömer Öngüt = Musa ona: “Sana doğru yol olarak öğretilen ilimden bana da tâlim etmen için sana tâbi olayım mı?” dedi.

 Şaban Piriş = Musa o kula: -Sana öğretilen ilimden bana öğretmen için senin peşinden gelebilir miyim? dedi.

 Sadık Türkmen = Musa dedi ki: “Sana öğretilenden, doğruya ileten bilgiyi bana da öğretmen için, sana tabi olabilir/seni izleyebilir miyim?”

 Seyyid Kutub = Musa, ona «Sana öğretilen bilginin birazını bana öğreterek olgunlaşmamı sağlaman amacı ile peşinden gelebilir miyim?» dedi.

 Suat Yıldırım = "Üstadım" dedi Mûsâ, "Sana öğretilen bu ilimden bana da bir şeyler öğretmen için sana tâbi olabilir miyim?"

 Süleyman Ateş = Mûsâ ona: "Sana öğretilenden, bana da bir bilgi öğretmen için sana tâbi olabilir miyim?" dedi.

 Tefhim-ul Kuran = Musa ona dedi ki: «Doğru yol (rüşd) olarak sana öğretilenden bana öğretmen için sana tabi olabilir miyim?»

 Ümit Şimşek = Musa ona, 'Sana öğretilen bu hayırlı ilimden bana da öğretmen için sana uyabilir miyim?' diye sordu.

 Yaşar Nuri Öztürk = Mûsa ona dedi ki: "Sana öğretilenden bana da bir olgunluk/bir bilgi öğretmen şartıyla sana tâbi olayım mı?"

 İskender Ali Mihr = Musa (A.S) ona şöyle dedi: “Rüşde ulaşmak üzere, sana öğretilen (ilmi ledun) den bana öğretmen için, sana tâbî olabilir miyim?”

 İlyas Yorulmaz = Musa “Sana öğretilmiş olan doğru bilgileri, bana öğretmen için sana tabi olabilir miyim?” dedi.