Önceki Ayet Sonraki Ayet  
23. Sûre Mü’minûn/74

 وَإِنَّ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِالْآخِرَةِ عَنِ الصِّرَاطِ لَنَاكِبُونَ

  Ve innellezîne lâ yu’minûne bil âhırati anis sırâtı le nâkibûn(nâkibûne).

Kelime Karşılaştırma
ve inne ellezîne : ve muhakkak o kimseler
lâ yu’minûne : inanmazlar
bi el âhıreti : ahirete (Allah’a hayatta iken ulaşmaya)
ani es sırâtı : yoldan
le nâkibûne : mutlaka sapanlar (dalâlette olanlar)
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan çıkmaktadırlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Fakat gerçekten de âhirete inanmayanlar, doğru yoldan sapıyorlar.

 Abdullah Parlıyan = Ama ahirete inanmayanlar, çağırdığın o doğru yoldan sapmaktadırlar.

 Adem Uğur = Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.

 Ahmed Hulusi = Sonsuz geleceklerine iman etmeyenler, o sırattan sapıyorlar.

 Ahmet Tekin = Âhirete, ebedî yurda inanmayanlar inatla, ısrarla, yoldan çıkıyorlar, İslâmî hayattan uzaklaşıyorlar.

 Ahmet Varol = Ama ahirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar.

 Ali Bulaç = Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapanlardır.

 Ali Fikri Yavuz = Fakat ahirete inanmıyanlar, bu doğru yoldan sapmaktadırlar.

 Ali Ünal = Buna karşılık, Âhiret’e inanmayanlar, Yol’dan büsbütün sapmış durumdadırlar.

 Bayraktar Bayraklı = Ama âhirete inanmayanlar ısrarla yoldan çıkıyorlar.

 Bekir Sadak = (73-74) Aslinda sen onlari dogru yola cagiriyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadirlar.

 Celal Yıldırım = Gerçekten o Âhiret'e inanmayanlar (çağırdığın o) doğru yoldan sapmaktadırlar.

 Cemal Külünkoğlu = (73-74) Şüphesiz sen onları doğru bir yola çağırıyorsun. Fakat ahirete inanmayanlar, ısrarla bu yoldan sapıyorlar.

 Diyanet İşleri (eski) = (73-74) Aslında sen onları doğru yola çağırıyorsun ama, ahirete inanmayanlar bu yoldan sapmaktadırlar.

 Diyanet Vakfi = Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.

 Edip Yüksel = Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan sapıyorlar.

 Elmalılı Hamdi Yazır = Fakat, ahirete inanmayanlar, yoldan sapan kimselerdir.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Fakat ahirete inanmayanlar, o caddeden sapmaktadırlar.

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan çıkmaktadırlar.

 Gültekin Onan = Ama şu da gerçek ki âhirete inanmayanlar, yoldan sapıyorlar.

 Harun Yıldırım = Ama âhirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar.

 Hasan Basri Çantay = Âhirete îman etmez olanlar, mutlakaa (doğru) yoldan sapanlardır.

 Hayrat Neşriyat = Âhirete inanmayanlar ise yoldan sapıyorlar.

 İbni Kesir = Ama âhirete inanmayanlar, o yoldan hep yan çiziyorlar.

 Kadri Çelik = Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapmakta olanlardır.

 Muhammed Esed = ama, ahirete inanmamakta direnenler ister istemez bu yoldan sapmaktalar.

 Mustafa İslamoğlu = ahirete inanmamakta direnen kimselerse ısrarla bu yoldan sapıyorlar.

 Ömer Nasuhi Bilmen = Ve muhakkak o kimseler ki, ahirete imân etmezler, elbette onlar yoldan sapıtmışlardır.

 Ömer Öngüt = Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan sapıyorlar.

 Şaban Piriş = Fakat, ahirete inanmayanlar, yoldan sapan kimselerdir.

 Sadık Türkmen = Şüphesiz ki, ahirete inanmayan kimseler, doğru yoldan sapmaktadırlar.

 Seyyid Kutub = Ama ahirete inanmıyorlar doğru yolun uzağına düşüyorlar.

 Suat Yıldırım = Ama şu da gerçek ki âhirete inanmayanlar, yoldan sapıyorlar.

 Süleyman Ateş = Ama âhirete inanmayanlar yoldan sapıyorlar.

 Tefhim-ul Kuran = Ancak ahirete inanmayanlar, şüphesiz yoldan sapmakta olanlardır.

 Ümit Şimşek = Âhirete inanmayanlar ise yoldan sapıyorlar.

 Yaşar Nuri Öztürk = Ama âhirete inanmayanlar, o yoldan hep yan çiziyorlar.

 İskender Ali Mihr = Ve muhakkak ki ahirete (Allah’a hayatta iken ulaşmaya) inanmayanlar, mutlaka yoldan (Sıratı Mustakîm’den) sapanlardır (dalâlette olanlardır).

 İlyas Yorulmaz = Ahiret gününe inanmayanlar, hep doğru yoldan uzaklaşıyorlar