Önceki Ayet Sonraki Ayet  
56. Sûre Vâkı’a/88

 فَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُقَرَّبِينَ

  Fe emmâ in kâne minel mukarrebîne(mukarrebîne).

Kelime Karşılaştırma
fe emmâ : fakat, amma, lâkin
in kâne : eğer oldu ise
min el mukarrebîne : mukarrebin olanlardan, yakın kılınanlardan
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = (88-89) Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Artık o kişi yakınlaştırılanlardansa.

 Abdullah Parlıyan = Hepiniz ölümü tadacaksınız. Eğer Allah'a yaklaşanlardan olursanız,

 Adem Uğur = Fakat (ölen kişi Allah'a) yakın olanlardan ise,

 Ahmed Hulusi = (Herkes ölümü tadacaktır) lâkin mukarrebûndan (kurb ehli) ise;

 Ahmet Tekin = Şunu kesinlikle ifade edelim ki, ölen kişi Allah’a yakın olanlardan, gözde kullardan ise, ona güzel şeyler vardır.

 Ahmet Varol = Eğer o (ölen kişi, Allah'a) yaklaştırılanlardan ise;

 Ali Bulaç = Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,

 Ali Fikri Yavuz = Amma ölü, hayırda ileri geçenlerden (Mukarrebûn’dan) ise,

 Ali Ünal = Eğer (o vefat eden), Allah’a yaklaştırılmış has kullardan ise,

 Bayraktar Bayraklı = (88-89) Eğer ölmek üzere olan kişi, Allah'a yakın olanlardansa, ona rahatlık, güzel kokular ve nimet cenneti vardır.

 Bekir Sadak = (88-89) Eger olen o kisi, gozdelerden ise, rahatlik, hosluk ve nimet cenneti onundur.

 Celal Yıldırım = (88-89) Fakat o (ölmek üzere olan kimse Allah'a) yakınlık sağlayanlardan ise, rahatlık, huzur, neş'e ve Nîmet Cenneti onundur.

 Cemal Külünkoğlu = (88-89) Ama eğer ölen kimse Allah'a yakın olanlardan ise, artık onun için bir rahatlık, hoş bir rızık ve nimetleri bitmez, kedersiz bir cennet vardır.

 Diyanet İşleri (eski) = (88-89) Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.

 Diyanet Vakfi = Fakat (ölen kişi Allah'a) yakın olanlardan ise,

 Edip Yüksel = Ancak o, (bana) yaklaştırılanlardan ise-

 Elmalılı Hamdi Yazır = Amma o mukarrebînden ise

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Ama o (can çekişen kişi) Allah'a yakın olanlardan ise,

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Fakat ölen kişiye gelince, eğer o rahmete yaklaştırılanlardan ise,

 Gültekin Onan = Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,

 Harun Yıldırım = Eğer o yakın kılınanlardan ise,

 Hasan Basri Çantay = Şimdi, (ölene gelince) eğer o, mukarreblerden ise,

 Hayrat Neşriyat = (88-89) Fakat (ölen o kimse), (Allah’a) yakın kılınanlardan (sâbikundan) ise, artık (ona)bir rahatlık, güzel kokulu bir rızık ve Naîm Cenneti vardır.

 İbni Kesir = Eğer o kişi gözdelerden ise;

 Kadri Çelik = Ama eğer o (ölecek kişi), yakın kılınanlardan ise.

 Muhammed Esed = (Hepiniz ölümü tadacaksınız.) Eğer bir kimse Allah'a yaklaşanlardan olursa,

 Mustafa İslamoğlu = Ama eğer Allah'a yakın olanlardan iseniz;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Artık (o ölen) eğer mukarreblerden oldu ise,

 Ömer Öngüt = O (ölen kişi Allah'a) yaklaştırılanlardan ise,

 Şaban Piriş = Eğer o, gözde kimselerden ise...

 Sadık Türkmen = Ona (ölecek kişiye) gelince, eğer o yaklaştırılanlardan ise;

 Seyyid Kutub = Eğer ölmek üzere olan kişi Allah'a yakın olanlardan ise;

 Suat Yıldırım = (88-89) Ama eğer ölen kimse Allah’a yakın olanlardan ise, onun için rahatlık, güzel nasip ve naîm cenneti var.

 Süleyman Ateş = (O can, Allah'a) Yaklaştırılanlardan ise,

 Tefhim-ul Kuran = Eğer o (ölecek kişi), yakın kılınan (mukarreb olan)lardan ise,

 Ümit Şimşek = Fakat o Allah katında yakınlık sahibi olanlardan ise,

 Yaşar Nuri Öztürk = Eğer o, yaklaştırılanlardan ise;

 İskender Ali Mihr = Fakat o eğer mukarrebin olanlardan (Allah’a yakın olanlardan) ise.

 İlyas Yorulmaz = Şayet canı çıkan o kimse, yakınlaştırılanlardan ise.