Önceki Ayet Sonraki Ayet  
77. Sûre Mürselât/41

 إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي ظِلَالٍ وَعُيُونٍ

  İnnel muttakîne fî zılâlin ve uyûn(uyûnin).

Kelime Karşılaştırma
inne : muhakkak ki
el muttekîne : muttaki olanlar, takva sahipleri
fî zılâlin : gölgelerde
ve uyûnin : ve pınarlar, pınarbaşları
Meal Yazanlar
Ayet Mealleri

 Diyanet İşleri = Allah’a karşı gelmekten sakınanlar, gölgeler içinde ve pınar başlarındadırlar.

 Abdulbaki Gölpınarlı = Şüphe yok ki çekinenler, gölgeliklerdedir ve pınar başlarında,

 Abdullah Parlıyan = Yollarını Allah'ın kitabıyla bulanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.

 Adem Uğur = Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında,

 Ahmed Hulusi = Muhakkak ki müttekîler (korunmuşlar), gölgelerin ve kaynakların içindedirler.

 Ahmet Tekin = Allah’a sığınıp, emirlerine yapışarak günahlardan arınıp, azaptan korunanlar, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davranan, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olan mü’minler gölgeliklerde, akarsu kıyılarında ve pınar başlarındadır.

 Ahmet Varol = Şüphesiz takva sahipleri gölgelerde ve pınar başlarındadırlar.

 Ali Bulaç = Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadır;

 Ali Fikri Yavuz = Doğrusu takva sahibleri, gölgelerle kaynaklarda;

 Ali Ünal = Allah’a gönülden saygı duyan ve O’na karşı gelmekten sakınanlar ise gölgeliklerde, pınar başlarındadırlar.

 Bayraktar Bayraklı = (41-42) Şüphesiz o gün, takvâ sahipleri, gölgelerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır.

 Bekir Sadak = Allah'a karsi gelmekten sakinmis olanlar, elbette golgeliklerde ve pinar baslarindadirlar.

 Celal Yıldırım = Şüphesiz ki muttakîler (Allah'tan saygı ile korkup hile, yalan ve düzenbazlıktan sakınanlar) gölgelikte pınarlar başında, canlarının çektiği meyveler arasındadırlar.

 Cemal Külünkoğlu = (41-42) Allah'a karşı sorumluluk bilinciyle yaşayanlar, (serin) gölgeler altında ve pınarlar arasında hem de canlarının istediği meyveler içindedirler.

 Diyanet İşleri (eski) = Allah'a karşı gelmekten sakınmış olanlar, elbette gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.

 Diyanet Vakfi = (41-42) Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, canlarının çektiğinden çeşit çeşit meyveler arasında olacaklardır.

 Edip Yüksel = Erdemliler gölgeliklerde ve pınarlar arasında...

 Elmalılı Hamdi Yazır = Şübhesiz ki (korunan) müttakîler gölgelerde, kaynaklarda

 Elmalılı (sadeleştirilmiş) = Şüphesiz ki takva sahipleri gölgeliklerde pınar başlarında

 Elmalılı (sadeleştirilmiş-2) = Kuşkusuz takva sahipleri gölgeler altında ve pınar başlarındadır.

 Gültekin Onan = Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadır.

 Harun Yıldırım = Şüphesiz muttakiler, gölgelerde ve pınar başlarındadır.

 Hasan Basri Çantay = (41-42) Hakıykat, takva saahibleri gölgeler, pınarlar ve canları ne isterse onlardan bir çok meyveler içindedirler.

 Hayrat Neşriyat = (41-42) Şübhesiz ki takvâ sâhibleri (ise, o gün) gölgelerde ve pınar başlarında, canlarının çekmekte olduğu meyveler arasındadırlar.

 İbni Kesir = Muhakkak ki muttakiler, gölgeliklerde ve pınarlardadırlar.

 Kadri Çelik = Şüphesiz takva sahipleri olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.

 Muhammed Esed = (Ama,) Allah'a karşı sorumluluk bilinci taşıyanlar, (serin) gölgeler altında ve pınarlar arasında oturacaklar,

 Mustafa İslamoğlu = Şüphe yok ki muttakiler (huzur veren) gölgeler altında ve (ebedi saadetin) kaynağında bulunacaklar;

 Ömer Nasuhi Bilmen = Şüphe yok ki, muttakîler ise gölgelerde ve çeşmelerdedirler.

 Ömer Öngüt = Muttakiler ise gölgeler altında ve pınar başlarındadırlar.

 Şaban Piriş = Allah’tan sakınanlar ise gölgeler ve pınar başlarındadır.

 Sadık Türkmen = Şüphesiz kötülüklerden sakınanlar gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar.

 Seyyid Kutub = Kötülüklerden sakınanlara gelince anlar ağaç gölgeleri altında ve pınar başlarındadırlar.

 Suat Yıldırım = Allah’a karşı gelmekten sakınanlar ise o gün gölgeliklerde, pınar başlarındadırlar.

 Süleyman Ateş = Korunanlar ise gölgeler altında, çeşme başındadırlar.

 Tefhim-ul Kuran = Şüphesiz muttaki olanlar, gölgeliklerde ve pınar başlarındadırlar;

 Ümit Şimşek = Takvâ sahipleri ise gölgelerde, pınar başlarındadır.

 Yaşar Nuri Öztürk = Takvaya sarılanlar gölgeler altında, su kaynaklarındadır.

 İskender Ali Mihr = Muhakkak ki takva sahipleri gölgelerde ve pınarbaşlarındadır.

 İlyas Yorulmaz = Allah dan korunanlar ise, gölgelerin içinde ve pınarların başlarındadır.